ADRB’de “Gelenek, Aile ve Toplumsal Hafıza” buluşması

Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen çevrim içi konferanslar dizisinin Ağustos ayı programı, “Yeni Zamanlarda Eski Değerler: Gelenek, Aile ve Toplumsal Hafıza” temasıyla gerçekleştirildi.

Türkiye genelindeki 81 ildeki 507 Aile ve Dini Rehberlik Büro/Merkezinde görev yapan 4 bin 550 personelin katıldığı konferans, çevrim içi platformda yoğun ilgiyle takip edildi.

Konferanslar dizisinin Ağustos ayı konuğu İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Sayın Prof. Dr. Alev Erkilet idi. Ortadoğu coğrafyasında ve Türkiye’de modernleşmenin bir savunma süreciyle ortaya çıktığını söyleyen Erkilet, “Batı karşısında neden yeniliyoruz?” sorusunun peşi sıra askeri, siyasi, eğitim ve ekonomi gibi pek çok alanda modernleşme sürecine girildiğini ancak yeterince sağlıklı adımlar atılamadığını ifade etti. Bu süreçte sosyolojik alanda da olumlu ya da olumsuz pek çok değişimin yaşandığını, toplumun bu değişimden korunabilmek için son kale olarak aileyi ve hatta kadını gördüğünü ifade etti. Ancak bu olumsuz değişimlerden ailenin korunabilmesi için toplumun her alanında makro-bütünsel adımların atılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Alev Erkilet; ailenin, kadın, erkek, çocuk, yaşlı gibi toplumun pek çok kesimini içinde barındırdığını ve İslami aile yapısının tüm bireyleriyle korunması gerektiğini ifade etti. Çağımızda engellinin, çocuğun ve yaşlının, toplum için engel ve tehdit olarak görülerek dışlandığını; sekülerizmle beraber Tanrı kavramının da hayattan çıkarılmaya çalışıldığını ifade ederek tüm bu tehlikeler karşısında daha geniş bir perspektiften bakılması gerektiğini ve ailenin korunmasının çok daha duyarlı davranılarak toplumun tüm parçalarının korunmasıyla sağlanabileceğini sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Alev Erkilet, aile içi sorumlulukların paylaşılması ve geniş ailenin imkânlarından yararlanılmasının sağlıklı bir toplum inşası için büyük önem taşıdığını belirtti. Ancak bu şekilde sorumlulukların adilce paylaşıldığı İslami bir aile yapısının mümkün olabileceğini ifade eden Erkilet, böyle bir yapıda aile bireylerinin haklarının en yüksek düzeyde korunabileceğini vurgulayarak şu sözlerle konuşmasını noktaladı: “İslami, insani ve ahlaki bir aile düzeni için toplumsal düzeyde bütüncül adımlar atılması ve geleneğin kutsallaştırılmaksızın, bununla beraber tarihi bir tecrübe olarak göz ardı edilmeksizin, vahyin ışığında ele alınması gerekmektedir.”