GazzeHamasDoğu TürkistanSon dakikaZulümTerme HaberTerme AjansenflasyonemeklilikTerörötvdövizakpchpmhp
DOLAR
42,4449
EURO
48,9240
ALTIN
5.517,99
BIST
10.837,55
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Az Bulutlu
24°C
Samsun
24°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
27°C
Pazar Az Bulutlu
26°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
18°C
Salı Çok Bulutlu
16°C

Aşırı hava olayları tahıl ürünlerinde büyük kayba neden oluyor

Aşırı hava olayları tahıl ürünlerinde büyük kayba neden oluyor
REKLAM ALANI
21.11.2025 14:38
A+
A-

FAO’nun “Afetlerin Tarım ve Gıda Güvenliği Üzerindeki Etkisi: Riskleri ve Etkileri Azaltmak İçin Dijital Çözümler” başlıklı rapora göre, 1991-2023 yıllarında, 205 ülke ve bölgedeki 191 tarımsal üründe meydana gelen kayıplar tespit edilerek, 33 yılda tarımda toplam 3,26 trilyon dolar afet kaybı yaşandı. Bu kayıpların yaklaşık 2,9 trilyon dolarlık kısmının sel, kuraklık ve sıcak hava dalgaları gibi afetlerle bağlantılı oldu.

Tahıl ürünlerinde 4,6 ton kayıp

Çalışmanın başlarında yıllık ortalama 64 milyar dolar olan kayıp, 2000’lerde 67 milyar dolar, 2010’dan itibaren yıllık 144 milyar dolar ve son 33 yılda yıllık ortalamada 99 milyar dolar oldu.

En fazla kayıp, 4,6 milyar ton ile tahıl ürünlerinde yaşandı. Bunu, 2,8 milyar ton ile sebze ve meyveler takip ederken, et ve süt ürünlerinde ise 900 milyon tonluk kayıp hesaplandı.

Asya kıtası yüzde 47 ile küresel kayıpların en fazla yaşandığı bölge olurken, Amerika kıtası yüzde 22 ile ikinci, Afrika kıtası ise yüzde 19 ile üçüncü sırada yer aldı.

Kayıplar tarımsal Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) yüzdesi olarak değerlendirildiğinde, Afrika, yüzde 7,4 ile en şiddetli göreli ekonomik etkiyi yaşarken bu kıtayı yüzde 5,2 ile Amerika, yüzde 4,2 ile Okyanusya ve yüzde 3,4 ile Avrupa takip ediyor.

Aşırı hava olaylarının ekonomik zararı

Tehlike türüne göre kayıplarda, 1,5 trilyon doları aşan hasara neden olan seller ilk sırada yer alıyor. Fırtınalar 720 milyar dolar, depremler 336 milyar dolar, kuraklıklar 278 milyar dolar, aşırı sıcaklıklar 187 milyar dolar ve orman yangınları 166 milyar dolar zarara yol açıyor.

Öte yandan, denizlerde 1985-2022 yıllarında 5,6 milyon tonu aşan üretim kayıpları balıkçılığın yüzde 15’ini etkiledi. Böylece, yaklaşık 6,6 milyar dolar ekonomik kayba sebep oldu.

Aşırı hava olayları tarımı tehdit ediyor

İzmir Bakırçay Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şermin Tağıl, tarımın karşı karşıya olduğu en büyük belirsizliğin iklim krizi olduğunu söyledi.

Kuraklık, sel, fırtına, aşırı sıcaklık dalgaları ve ani don olayları gibi aşırı hava koşullarının sıklığı ve şiddetinde artış yaşandığını belirten Tağıl, bu olayların tarımsal üretimi doğrudan tehdit ettiğini kaydetti.

Su döngüsünde meydana gelen bozulmanın kritik sorunlara yol açtığına işaret eden Tağıl, “Kurak dönemlerin uzaması bitkilerde ciddi bir su stresine yol açarken, çok yoğun yağışlar, toprak erozyonundan ekili alanlara verilen zarara kadar pek çok problemi beraberinde getiriyor. Bu tablo, tarım politikalarının merkezine afet risk yönetimini koymamız gerektiğini çok net bir şekilde gösteriyor. İklim krizi sadece bitki ve hayvan döngülerini değil; su kaynaklarından depolamaya, pazarlamadan altyapıya kadar gıda sisteminin tüm yapısını etkiliyor.” diye konuştu.

Tağıl, iklim değişikliğinin tarım için gelecekte ortaya çıkacak bir tehdit değil, etkilerinin bugün hissedildiği çok boyutlu bir kriz olduğunu vurguladı. Tağıl, Türkiye’de de son yıllarda yaygınlaşan aşırı hava olaylarının, bitkilerin yaşam dengesini bozarak tarım sektörünün geleceği için ciddi bir tehdit oluşturduğunu aktardı.

“Tahıllar iklimsel değişikliğe karşı en kırılgan gruplardan biri”

İklim krizinden en çok etkilenen ürünlerin temelde iki kritere sahip olduğunu belirten Tağıl, şöyle devam etti:

“Su stresine ve sıcaklık anomalilerine karşı ekolojik toleransı düşük olanlar ile yüksek su talebi bulunan veya belirli sıcaklık eşiklerine bağımlı bitkiler, bu krizin başlıca hedefleridir. İklim krizi nedeniyle bitkilerin doğal ekolojik tolerans aralıkları ile yetiştikleri coğrafyanın yeni iklim rejimi artık örtüşmüyor. Tahıllar, iklimsel değişikliğe karşı en kırılgan gruplardan biri. Mısır ise çok fazla terleyen bir bitki olduğu için su sıkıntısına en hızlı tepki veren ürünlerden bir diğeri. Serin iklim tahılları olan buğday ve arpa ise sıcaklık ideal seviyenin üzerine çıktığında hemen etkileniyor. Zeytin ve üzüm gibi bitkiler sıcaklığa belli bir ölçüde dayanıklılık gösterebilse de aşırı sıcaklık artışlarından etkilenmekte ve verim düşüklükleri gözlenebilmekte. Meyve ve sebzeler de suya ve aşırı sıcağa karşı çok hassas.”

İklim krizinin her bölgeyi aynı şekilde etkilemediğine dikkat çeken Tağıl, bu durumun bölgeler arasında verim farklılıkları oluşmasına neden olduğunu anlattı.

  • Türkiye’de kuraklık riski

    Tağıl, Akdeniz iklim kuşağının küresel ortalamadan yüzde 20 daha hızlı ısındığı göz önüne alındığında Türkiye’nin iklim krizi etkilerini en ağır hisseden ülkelerden biri olduğuna dikkati çekerek, bu durumun Türkiye’de belirgin yağış azalmaları, şiddetli kuraklıklar ve aşırı hava olaylarının sıklığında ve süresinde artışa yol açtığını aktardı.

    Türkiye’deki toprakların yaklaşık yüzde 88’inin çölleşme riski taşıdığını ve özellikle Batı ile Güneybatı Anadolu’da kuraklığın belirgin biçimde hızlandığını belirten Tağıl, tarımsal kuraklığın Türkiye için kalıcı bir eğilim haline geldiğine işaret etti.

Tağıl, iklim kriziyle mücadelede alınabilecek önlemlerin başında havza bazlı su yönetiminin geldiğine dikkati çekerek, su hasadı, dikey tarım ve topraksız tarım gibi yeni nesil tarım tekniklerinin hem su tasarrufu sağlaması hem de değişen iklim koşullarına hızlı uyum imkanı sunması sayesinde her zamankinden daha büyük bir önem taşıdığını sözlerine ekledi.

REKLAM ALANI
Yorumlar

Bir Cevap Yazın. Yorumlarınızı Önemsiyoruz! Görüşlerinizi bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Yazılarımız hakkında düşünceleriniz, katkılarınız ve sorularınız bizim için değerli. Yorum yaparken lütfen saygılı ve yapıcı bir dil kullanmaya özen gösterin. şiddet ve Argo, hakaret, ırkçı ifadeler ve ayrımcılık içeren yorumlara izin verilmez. Yorum yapmak için Web Sitemizde ya da Facebook hesabınızla kolayca giriş yapabilirsiniz. Unutmayın, burası birlikte konuşabileceğimiz temiz ve güvenli bir alan!

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.