Bakan Bayraktar, Güney Gaz Koridoru 11. Danışma Kurulu ve Yeşil Enerji Danışma Konseyi 3. Bakanlar Toplantısı’na katılmak için geldiği Azerbaycan’da değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye ve Azerbaycan’ın ortaya koyduğu inisiyatif sonucu gelişen, Hazar havzasındaki doğal gazın önce Türkiye’ye, buradan da Avrupa’ya taşınmasını sağlayan Güney Gaz Koridoru’nun dünya çapında bir proje olduğunu vurgulayan Bayraktar, bu projenin iki ülke liderinin güçlü siyasi iradesi sayesinde hayata geçtiğini kaydetti.
Bayraktar, “Güney Gaz Koridoru bugün Türkiye’nin ve Avrupa’nın arz güvenliğine hizmet eden çok önemli bir proje haline geldi. Hedefimiz, 16 milyar metreküplük kapasiteye sahip olan TANAP’ın 31 milyar metreküpe çıkmasıdır. Türkiye, hem önemli bir pazar hem de önemli bir doğal gaz merkezi olarak üzerine düşeni her zaman olduğu gibi bundan sonra da yapmaya hazırdır.” ifadelerini kullandı.
Azerbaycan petrolünün Bakü-Tiflis-Ceyhan hattıyla Türkiye üzerinden taşınmasının dünya petrol piyasalarına önemli katkılar sağladığını dile getiren Bayraktar, bu hatta her gün yaklaşık 700 bin varil petrol akışının söz konusu olduğunun altını çizdi.
Bayraktar, “Türkiye ile Azerbaycan’ın enerji alanındaki örnek işbirliğinde yeni safha açılıyor. Başta yenilenebilir enerji olmak üzere Azerbaycan’da ve aslında bu coğrafyada üretilecek elektriğin Türkiye’ye Gürcistan ve Nahçıvan üzerinden iletimiyle alakalı bir çalışmanın içerisindeyiz. Elbette bunu Avrupa piyasasıyla da birleştirmek istiyoruz.” bilgisini paylaştı.
Elektrik alanında ilişkilerin yoğun şekilde gelişmeye başladığını söyleyen Bayraktar, “Hedefimiz bu kapasiteleri artırmaktır. Özellikle yenilenebilir enerjiyle üretilen elektriği, Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa piyasalarına aktarmayı hedefliyoruz.” dedi.
Bayraktar, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) kapsamında enerji alanındaki işbirliklerine değinerek, “Türkiye bu yıl, TDT Enerji Bakanları Toplantısına ev sahipliği yapacaktır. Azerbaycan’la gerçekleştirdiğimiz ikili işbirliğini şimdi çok taraflı şekilde Türk devletlerine yaymak suretiyle hacmi ve dolayısıyla ekonomik değeri büyütmeyi hedefliyoruz. Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan’daki kaynakların doğuyla beraber batıya da intikali hem onlar hem de Batı ülkeleri için çok büyük önem arz ediyor.” şeklinde konuştu.
