Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca Haydar Aliyev Merkezi’nde düzenlenen panele, Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Birol Akgün, KKTC Bakü Temsilcisi Büyükelçi Ufuk Turganer, Azerbaycan Sivil Toplum Kuruluşlarına Devlet Desteği Ajansı İcra Direktörü Aygün Aliyeva, Azerbaycan milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, medya yöneticileri ve akademisyenler katıldı.
Vatan için canlarını feda eden şehitlerin saygı duruşu ile anıldığı, Azerbaycan Milli Marşı ve İstiklal Marşı’nın okunduğu panelde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un video mesajı gösterildi.
Altun, mesajında, Türk dünyasının ortak geleceğine dair fikir teatilerinde bulunmak amacıyla düzenledikleri panelin hayırlara vesile olmasını diledi.
Türk Devletleri Teşkilatının (TDT), Türk dünyasını siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal alanlarda bir araya getiren ve bölgenin en güçlü işbirliği yapılarından biri olduğunu söyleyen Altun, Türkiye’nin, TDT’nin daha da güçlenmesi ve ortak değerler temelinde ilerleyişini sürdürmesi için ilk günden bu yana büyük bir gayret sarf ettiğini belirtti.
Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2021’deki TDT Devlet Başkanları 8. Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, TDT’nin sadece ekonomik veya siyasi bir çıkar ortaklığı olmanın çok daha ötesinde büyük bir gönül birlikteliği anlamına geldiğini söylediğini dile getirerek, Erdoğan’ın “Aynı manevi hazineden beslenen, ortak geçmiş, kültür ve ataya sahip kardeşleri ayırabilecek hiçbir hudut yoktur” ifadesinin Türkiye’nin Türk dünyasının birliğine olan inancının ve desteğinin somut bir göstergesi olduğunu vurguladı.
İsmail Gaspıralı’nın ortaya koyduğu “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” şiarının geçmişten bugüne Türk dünyasının düsturu olduğunu belirten Altun, “Dilde birlik, iletişimimizi ve anlayışımızı güçlendirmek, ortak dilin taşıyıcısı olduğu değerleri nesiller boyu yaşatmak demektir. Fikirde birlik, Türk dünyasının ortak vizyonunu, küresel sınamalar karşısında, meydan okumalar karşısında ortak stratejik akılla şekillendirmek anlamı taşımaktadır. İşte birlik ise ekonomik kalkınmadan eğitim reformlarına, dijital dönüşümden gençliğin birikim ve becerilerinin geliştirilmesine kadar her alanda somut projelerle birlikte yol almayı öngörmektir. Merhum Gaspıralı’nın, bu üç sacayağı üzerine inşa ettiği ideali, dün olduğu gibi bugün de bizler için birer pusula mahiyetindedir. Türk dünyası ülkeleri olarak ortak tarih ve kültürümüzden aldığımız güçle, bugün işbirliğimizi daha ileri bir noktaya ulaştırma sorumluluğunu taşıyoruz.” dedi.
Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Akgün de konuşmasında, Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarının yalnızca bir dönemin ideali değil, bugün de Türk dünyasının kalkınmasında yol gösterici temel ilke olduğunu söyledi.
Akgün, bu üç sacayağını yeniden tanımlamaları ve çağın gereklerine uygun şekilde kurumsallaştırmaları gerektiğini belirtti. Akgün, Türk topluluklarının yalnızca dilsel ve kültürel kök birliğine değil, aynı zamanda siyasi, iktisadi ve sosyal alanlarda da birbirleriyle derin bağlara sahip olduklarını vurguladı.
TDT’nin bu bağların sistematik ve kurumsal düzlemde tahkim edilmesi yönünde önemli bir işlev üstlendiğini dile getiren Akgün, “TDT sadece bölgesel bir platform değil, aynı zamanda stratejik bir vizyonun, ortak geleceğe duyulan güvenin ve dayanışma ruhunun bir tezahürüdür. Türkiye olarak, TDT’yi 21. yüzyılın yükselen işbirliği modeli olarak görüyoruz. Bu çerçevede, siyasi dayanışmadan ticaretin kolaylaştırılmasına, enerji güvenliğinden dijital dönüşüme, eğitimden kültürel diplomasiye kadar geniş bir yelpazede ortak hedefler doğrultusunda çalışıyoruz.” ifadesini kullandı.
Akgün, rekabetin değil, tamamlayıcılığın öne çıktığı, çatışmanın değil, istikrarın tesis edildiği bir bölge inşa etmeye inandıklarını vurgulayarak, “Türkiye, bu anlayışla, Türk dünyasının kurumsal kapasitesini artırmaya, bölgesel entegrasyonu derinleştirmeye ve küresel sorunlara ortak çözümler geliştirmeye kararlıdır.” dedi.
Bilim ve teknolojide, eğitimde, medya, kültür ve sanat alanlarındaki işbirliklerinin pekiştirilmesinin önemine işaret eden Akgün, “İçinde bulunduğumuz dönem, küresel düzeyde belirsizliklerin arttığı, jeopolitik risklerin çeşitlendiği, teknolojik gelişmelerin hız kazandığı bir jeopolitik dönüşüm sürecine işaret etmektedir. Bu çerçevede Türk dünyası, kendi iç dinamiklerini güçlendirerek harici etkilere karşı daha dirençli hale gelmeli ve uluslararası sistemde daha görünür ve etkili bir aktör olarak konumlanmalıdır. Bu hedefe ulaşmanın yolu, karşılıklı güven, stratejik uyum ve çok katmanlı işbirliğinden geçmektedir.” diye konuştu.
Akgün, TDT’nin uluslararası işbirliği, bölgesel istikrar ve dayanışma temelinde diyalog geliştirme platformu olduğunu söyledi.
Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliği Basın Müşaviri Cihangir İşbilir de panel öncesinde Azerbaycan sivil toplum kuruluşları ve medya temsilcileriyle yuvarlak masa toplantıları yaptıklarını, Türk dünyasının geleceği hususunda fikir alışverişinde bulunduklarını dile getirdi.
İşbilir, toplantılarda Türk dünyasında her alandaki işbirliklerinin daha da derinleştirilmesi hususundaki görüşlerin ön plana çıktığını belirtti.
Azerbaycan Sivil Toplum Kuruluşlarına Devlet Desteği Ajansı İcra Direktörü Aliyeva da “Türk dünyası artık hayal değil gerçektir. Bu, gelecek nesillere ulaştırmamız gereken tarihi mirastır.” dedi.
Panel, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Kasapoğlu Çengel’in moderatörlüğündeki oturumla devam etti.
Oturumda, Azerbaycan Basın Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Akif Aşırlı, Türk Akademisi Başkan Yardımcısı Ashat Kessikbayev, Kırgızistan Milletvekili Dastanbek Cumabekov, Özbekistan Kalkınma Stratejisi Merkezi Dış Politika ve Güvenlik Alanındaki Reformların İzlenmesi ve Analizi Dairesi Başkanı Farruh Hakimov, KKTC Cumhurbaşkanı Özel Danışmanı Gökhan Güler ve TDT Macaristan Temsilciliği İcra Direktörü Balazs Hendrich konuşma yaptı.
Etkinlikte ayrıca, İletişim Başkanlığınca hazırlanmış “Dilde, Fikirde, İşte Birlik” konulu video gösterildi.
