GazzeHamasDoğu TürkistanSon dakikaZulümTerme HaberTerme AjansenflasyonemeklilikTerörötvdövizakpchpmhp
DOLAR
41,1690
EURO
48,0927
ALTIN
4.674,01
BIST
10.737,68
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Hafif Yağmurlu
28°C
Samsun
28°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Parçalı Bulutlu
28°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
28°C
Pazar Az Bulutlu
27°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
26°C

Başkan Erbaş: Veladet-i Nebiyi, tefekkür vesilesi kılmalıyız

Başkan Erbaş: Veladet-i Nebiyi, tefekkür vesilesi kılmalıyız
REKLAM ALANI
03.09.2025 10:13
A+
A-

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, yayımladığı Mevlit Gecesi mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Bu gece, Sevgili Peygamberimiz Hatemü’l-Enbiya Hz. Muhammed Mustafa’nın (sas) dünyayı teşriflerinin 1500. yıldönümüdür. Cenabıhak, idrak edeceğimiz Mevlid Gecesi’ni milletimiz, âlem-i İslam ve tüm insanlık için hayırlara vesile eylesin. Veladet-i Nebi’nin insanlık için taşıdığı anlam ve önemi hakkıyla kavramayı bizlere nasip eylesin.

Rasul-i Ekrem Efendimiz (sas), Allah’ın insanlığa en büyük lütfu ve ikramıdır. İlahi rahmetin en büyük tecellisi, nübüvvet silsilesinin son temsilcisidir. O, insanlığın iftihar abidesi, yeryüzünün en nadidesidir. Cenabıhak, “Biz seni alemlere ancak rahmet olarak gönderdik” (Enbiya, 21/107) fermanıyla onun insanlık için ifade ettiği büyük manaya dikkat çekmektedir. “İçlerinden, kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan, kendilerini temizleyen, kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber (sas) göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki onlar önceleri apaçık bir sapıklık içindeydiler.” (Âl-i imran, 164) ayetiyle onun ilahi bir ihsan olduğunu beyan etmektedir. Nitekim cehaletin ve zulmün hayatı kuşattığı, insanlığın istikametini kaybettiği karanlık bir dönemde, Peygamber Efendimiz (sas), insanlığın ufkuna bir güneş gibi doğmuştur. Onun gelişiyle insanlık hidayet ve istikamet bulmuştur. Zulmetin, nefretin ve şiddetin kavurucu ateşiyle çoraklaşan ruhlar, onun adalet, merhamet ve muhabbetiyle yeniden hayat bulmuştur.

Bugün maalesef, dünya yeniden bir cahiliye girdabına doğru sürüklenmektedir. İnsanlık zor ve çetin bir süreçten geçmektedir. Yeryüzü pek çok alanda devasa sorunlara ve derin bunalımlara sahne olmaktadır. Dünyanın birçok yerinde vicdanları sızlatan trajediler, işgaller, savaşlar, katliamlar, insanlara hayatı zindan etmektedir. Bu süreç, bütün insanlığı olumsuz etkilemekte; her alanda bir anlam ve değer erozyonu yaşanmaktadır. Ne yazık ki insani değerlerin, ahlaki erdemlerin ve manevi hasletlerin alabildiğine örselendiği; dünyevileşme girdabında bireysel ve toplumsal sorunların insanlığı çepeçevre kuşattığı bir zamanı yaşıyoruz.

Hiç şüphesiz insanlığın bu buhrandan kurtuluşu, ancak Allah Resulünün (sas) kutlu mirasına sımsıkı tutunmakla ve madde ile mana, dünya ile ahiret arasında denge kuran mesajlarını benimsemekle mümkün olacaktır. Esasen bu Müslümanların uhdesindeki bir sorumluluktur. Onun için “ben Müslümanım” diyen her fert, Peygamber Efendimizin (sas) Kur’an’la yoğrulan ahlakını, merhametle vücut bulan adaletini, liyakatle ayakta duran yönetim anlayışını ve insana insan olduğu için değer veren yaklaşımını hayatının vazgeçilmezi kılmak zorundadır. Her Müslüman, Allah Resulünün söz, fiil ve tavırlarını, aile hayatından toplumsal ilişkilerine, akrabalık bağlarından komşuluk hukukuna, iş ortamından çalışma düzenine, kısacası her zaman ve her yerde temel hedef ve odak noktası yapmak durumundadır. Müslümanlar, sadece bireysel ahlakı değil; toplumsal vicdanı da Rasulüllah’ın örnekliğinde inşa etmek mecburiyetindedir. Zira Peygamber Efendimizin (sas) hayatı, insanın varoluş gayesinin pratiğe dökülmüş, kemale ermiş halidir.

Bu itibarla o kutlu Nebiye (sas) ümmet olma bahtiyarlığına erenler olarak 1500. yılını idrak ettiğimiz Veladet-i Nebiyi, başta kendimiz, ailemiz, ümmet varlığımız olmak üzere bütün insanlık için bir tefekkür vesilesi kılmalıyız. Rabbimize, kendimize ve çevremize karşı sorumluluklarımız ekseninde hayatımızın kapsamlı bir muhasebesini yapmalıyız. Söz, tutum ve davranışlarımızı Kur’an-ı Kerim ve sünnet-i seniyye çerçevesinde gözden geçirerek yaşantımızın her anında duruşumuzu imanımıza şahit kılmanın gayreti içinde olmalıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle, aziz milletimizin ve İslam âleminin Mevlit Gecesi’ni tebrik ediyor, Veladet-i Nebi’nin Müslümanların vahdetine ve insanlığın hidayetine vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.”

REKLAM ALANI
Yorumlar

Bir Cevap Yazın. Yorumlarınızı Önemsiyoruz! Görüşlerinizi bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Yazılarımız hakkında düşünceleriniz, katkılarınız ve sorularınız bizim için değerli. Yorum yaparken lütfen saygılı ve yapıcı bir dil kullanmaya özen gösterin. şiddet ve Argo, hakaret, ırkçı ifadeler ve ayrımcılık içeren yorumlara izin verilmez. Yorum yapmak için Web Sitemizde ya da Facebook hesabınızla kolayca giriş yapabilirsiniz. Unutmayın, burası birlikte konuşabileceğimiz temiz ve güvenli bir alan!

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.