Bayram: Yetim Gülerse Cennet, Affedersen Rahmet Olur
Müslümanın iki bayramı vardır: Ramazan ve Kurban Bayramı. Her ikisi, sadece neşelenmek değil, kalpleri yumuşatmak, kardeşliği pekiştirmek ve gönüllerde rahmet köprüleri kurmaktır. Bu yıl Kurban Bayramı Cuma gününe denk geliyor. Perşembe günü arefe… Duaların gökyüzüne yükseldiği, kalplerin Rabbine yöneldiği, özel bir vakit.
Bayram, sadece kendi sevincimiz değil; yetimlerin gülüşünde cennet bulmak, kin ve kırgınlıkları affederek rahmete kavuşmaktır. Çünkü bayram; “Yetim gülerse cennettir, affedersen rahmet olur.”
Müslümanın bayramının iki belirgin özelliği vardır:
Birincisi: Sevindirerek sevinmek.
Cenneti yetimin gözlerinde, fakirin gönlünde bulmak. Bir tebessüm, bir hediye, bir ikram… Küçücük bir sevincin bile sonsuz karşılığı vardır. Allah Resulü (s.a.v) şöyle buyurur:
“Sizden biri, kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe iman etmiş sayılmaz.” (Buhari, İman, 7)
İkincisi: Affederek affedilmeyi dilemek, merhamet ederek merhamet olunmayı beklemek.
Rabbimiz Kur’an’da şöyle buyurur:
“Affetsinler, hoş görsünler! Allah’ın sizi bağışlamasını istemez misiniz?” (Nur, 22)
Bayram, kalpteki kini, dargınlığı, küskünlüğü silmenin zamanıdır. Affetmek büyüklüktür; affedilmek ise rahmettir.
Bayramlar, sadece kendi mutluluğumuz için değil, başkalarının sevincine ortak olmak, onların derdine derman olmak içindir. Yetimin, yoksulun duasında kendini bulmak, kırık kalplere umut olmaktır.
Bu yıl Perşembe arefe günü, Cuma ise Kurban Bayramı… Duaların kabul, sevinçlerin bereketli, kardeşlik bağlarının güçlü olacağı bir bayram olsun. El uzatalım, gönül alalım, dua edelim.
Bayramınız mübarek, sevinçleriniz daim, kalbiniz huzur dolu olsun.