ABD’li araştırmacıların geliştirdiği yenilikçi yöntem, kadının beyin aktivitesini 80 milisaniyelik aralıklarla analiz ederek bunu sentezlenmiş bir ses ile aktarıyor.
Önceki teknolojilerin neden olduğu gecikmeleri ortadan kaldıran sistem, konuşmayı daha akıcı hale getiriyor.
İnsan vücudu, düşünceleri anında sese dönüştürme yetisini çoğu zaman farkında olmadan kullanıyor. Ancak konuşma yetisini kaybetmiş bireyler için bu süreç büyük bir zorluk oluşturuyor.
ALS gibi nörolojik rahatsızlıklar veya sinir sisteminde meydana gelen hasarlar, beynin konuşma merkezinin ses üretme mekanizmasıyla bağlantısını koparabiliyor. Bu nedenle beyin implantları ve özel yazılımlar, bu bireyler için yeni bir iletişim yöntemi sunmayı amaçlıyor.
Son yıllarda BCI sistemleriyle ilgili önemli ilerlemeler kaydedildi. Mevcut yöntemlerin çoğu, bir metni tamamen analiz ettikten sonra anlamlandırarak konuşmaya döküyor ve bu da konuşmanın akıcılığını olumsuz etkiliyor.
Kaliforniya Üniversitesi Berkeley ve San Francisco’daki araştırmacılar, yayınladıkları raporda, “Konuşma sentezi gecikmesini ve kod çözme hızını iyileştirmek, dinamik sohbet ve akıcı iletişim için kritik öneme sahiptir” ifadelerini kullandı.
Araştırmayı yürüten mühendis Kaylo Littlejohn ve ekibi, 47 yaşındaki katılımcının sensörimotor korteksinden alınan verileri kullanarak, 1000 kelimelik bir kelime dağarcığından 100 farklı cümleyi sessizce düşündüğü sırada derin öğrenme temelli bir sinir ağı eğitti.
Sistem, katılımcının ses kaydına dayalı olarak sentezlenen bir sesle konuşmasını sağladı ve önceki yöntemlere kıyasla kelime başına çeviri hızını iki katına çıkardı.
80 milisaniyelik zaman dilimlerinde çalışan bu yeni yöntem, beyin sinyallerini anında seslendirebiliyor ve böylece daha doğal bir konuşma akışı sağlıyor. Ayrıca, önceden eğitilmemiş kelimeleri de yüksek doğrulukla tanımlayabilen sistem, katılımcının daha önce kaydedilmiş ses kayıtlarından oluşturulan bir ses senteziyle, konuşmanın kişinin kendi sesi gibi duyulmasını sağladı.
Araştırmacılar, yöntemin klinik kullanıma hazır hale gelmesi için daha fazla geliştirilmesi gerektiğini belirtse de, bu alandaki hızlı ilerlemelerin konuşma yetisini kaybetmiş bireyler için umut vadettiğini vurguluyor.
Çalışma, Nature Neuroscience dergisinde yayımlandı.
