

ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü’nden (NIAID) immünolog Andrea Lisco liderliğindeki araştırma ekibi, “beta-HPV” olarak bilinen virüsün, bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde hücrelerin DNA’sına yerleşerek kanser gelişimini tetikleyebildiğini tespit etti.
Araştırma, alın bölgesinde kutanöz skuamöz hücreli karsinom (cSCC) adı verilen bir tür cilt kanseri gelişen 34 yaşındaki bir kadının vakasıyla başladı. Kadının tümörleri, immünoterapi ve cerrahi operasyonlara rağmen tekrar tekrar ortaya çıkıyordu.
Genetik analiz sonucunda, tümör dokusunda beta-HPV’nin DNA’ya entegre olduğu ve virüsün kanserli hücrelerde tümörün büyümesini destekleyen proteinler ürettiği belirlendi. Bu bulgu, beta-HPV’nin ilk kez insan hücresi DNA’sına entegre olduğunun gösterilmesi açısından bir ilk niteliğinde.
Kadında ayrıca ZAP70 proteini adı verilen bir bağışıklık hücresi bileşenindeki bozukluk nedeniyle, T hücrelerinin HPV’ye karşı savunma oluşturamadığı saptandı.
Hastalığın temel nedeninin anlaşılmasının ardından kadına kemik iliği kök hücre nakli yapıldı. Nakil sayesinde bağışıklık sistemi yenilendi ve hem cilt kanseri hem de diğer HPV kaynaklı hastalıklar tamamen ortadan kalktı. Üç yıllık takip sürecinde hastalık tekrarlamadı.
Dr. Lisco, farklı disiplinlerden bilim insanlarının ortak çalışması sayesinde bu sonuca ulaşıldığını belirterek,
“Bu keşif ve başarılı tedavi, viroloji, immünoloji, onkoloji ve transplantasyon uzmanlarının birlikte çalışması sayesinde mümkün oldu,” dedi.
Araştırmacılar, bu bulgunun ultraviyole (UV) ışınlarının cilt kanserindeki rolünü küçümsemediğini, ancak bazı durumlarda virüslerin de doğrudan kanser nedeni olabileceğini gösterdiğini vurguladı.
Beta-HPV gibi genelde zararsız kabul edilen virüslerin, bağışıklık sistemi zayıf kişilerde ölümcül sonuçlar doğurabileceği ifade edildi.
Dr. Lisco, bu bulgunun kişiye özel tedavilerin geliştirilmesi açısından önemli bir adım olduğunu belirtti ve “Bu keşif, bağışıklık sistemi zayıf bireylerde cSCC’nin nasıl geliştiğini ve nasıl tedavi edilmesi gerektiğini tamamen değiştirebilir” dedi.
Araştırma, New England Journal of Medicine dergisinde yayımlandı.