

Laerke, Gazze’de işgalciler ile Hamas arasında yürürlüğe giren ateşkes anlaşması sırasında insani yardımların ulaştırılmasına ilişkin Anadolu Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu.
Ateşkesin üzerinden geçen sürede Gazze’ye daha fazla erişimin olmasını pozitif bir gelişme olarak niteleyen Laerke, böylece daha fazla yardım ulaştırabildiklerini söyledi.
Laerke, şu ifadeleri kullandı:
“En az 1 milyon insana yiyecek ulaştırabildik. Barınma malzemesi, su, ilaç ve diğer yardım malzemelerini ulaştırıyoruz ve bunları dağıtabiliyoruz. Yani bu olumlu hikaye ancak olumsuz bir hikaye de var. İstediğimiz kadar hızlı ilerlemiyor. Hala birçok engel var. Şu anda Gazze’ye müdahale etmenin aynı zamanda bir ‘hızlı koşma’ olduğunu düşünüyorum. Bunu hızlı yapmalıyız. Aynı zamanda bir maraton çünkü bunu çok uzun süre yapmak zorundayız. Ancak şu anda sanki kumda koşuyormuşuz gibi. Çünkü kumun bize izin verdiğinden çok daha hızlı hareket etmek istiyoruz. Bu kum, İsrail yetkililerince uygulanan ve bizi yavaşlatan kısıtlamalar.”
Kamyonların içeri girmesinin Gazze’deki gerçek müdahaleyi açıklamak için iyi bir ölçü olmadığına işaret eden Laerke, OCHA olarak sadece BM’nin Gazze’ye ulaştırdığı yardım tırlarından haberdar olduklarını vurguladı.
Ticari ve BM tarafından ulaştırılmayan yardım tırlarının da olduğunun altını çizen Laerke, bu sayıların İsrailli yetkililerce takip edildiğini ve geçiş noktalarına erişimlerinin olmadığı için BM yetkililerinin bu rakamları hesaplayamadığını dile getirdi.
Laerke, “Elbette kendi tırlarımızı sayabiliriz. Gazze’ye ulaşan daha fazla yardım tırı var ancak yeterli olmaktan uzak ve istediğimiz hızda değil. Burada önemli bir nokta var; çünkü sadece Gazze’nin güneyinde hala sadece 2 geçiş noktamız var ve gerçekten geçiş noktalarının açılmasına ihtiyacımız olan yer kuzeyde. Böylece yardımı, en çok ihtiyaç duyan insanlara doğrudan ulaştırabiliriz.” diye konuştu.
Refah Sınır Kapısı’nın hala kapalı olduğunu hatırlatan Laerke, şu anda sadece Kerem Ebu Salim (Kerem Şalom) Sınır Kapısı ve Kissufim Sınır Kapısı’ndan yardımların Gazze’ye girebildiğini aktardı.
Laerke, hala kısıtlı olan bazı yardım türlerinin olduğunu, İsrail yetkililerinin yardım dışında başka amaçlar için de kullanılabileceğini iddia ettiğini ancak buna katılmadıklarını kaydetti.
Ellerinde gıda, ilaç ve diğer malzemeleri getirmek için yetki alamayan sivil toplum kuruluşları (STK) olduğunu da söyleyen Laerke, bu STK’leri desteklediklerini ve onların olmaması halinde Gazze’de ihtiyaç duyulan müdahaleyi sağlayamayacaklarını belirtti.
Laerke, “Gazze’de durum hala felaket seviyesinde, bunda şüphe yok. 2 yıl süren büyük yıkım, savaş, ölüm, hastalık ve ulaştırmak istediğimiz yardımlara yönelik engeller, Gazzeliler üzerinde derin izler bıraktı. Filistinlilerin sahip olduğu yaşama ve hayatlarını devam ettirme iradesini görmek beni neredeyse şaşırtıyor. Hayatlarını sürdürmeye devam etmeleri olağanüstü bir şey. Ancak çok zor bir durumdalar ve dünya onları unutmamalı.” diye konuştu.
BM’nin, sınır kapılarında “yük boşaltan” ve “teslim alan” olmak üzere 2 tip yardım tırı sayısının olduğunu ve buna göre hesaplama yaptıklarını kaydeden Laerke, 10 Ekim-10 Kasım döneminde sınırda yük boşaltan BM yardım tırı sayısının 3 bin 204 olduğunu ve bunun, söz konusu dönemde günde ortalama 107 tıra denk geldiğini bildirdi.
Laerke, aynı sınırlarda yardım teslim alan BM tırı sayısının 3 bin 657 olduğunu ve bunun günde 122 kamyonu içerdiğini söyleyerek, “Gazze’ye bu süreçte 43 bin 444 ton yardım ulaştırdık. Bunun yaklaşık yüzde 80’i gıdaydı.” dedi.