Al-Kheetan, BM Cenevre Ofisi’nin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, 2002’den bu yana İsrail hapishanesinde tutuklu bulunan Fetih Merkez Komitesi üyesi Mervan el-Bergusi’nin hücresine baskın düzenlediğini ve azarlayıp alay ettiğini gösteren görüntülerin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Al-Kheetan, şunları kaydetti:
“Ben-Gvir’in davranışı ve görüntülerin yayınlanması, Barguti’nin onuruna bir saldırı teşkil ediyor. Uluslararası hukuk, gözaltındaki tüm kişilere insanca ve onurlu bir şekilde davranılmasını ve insan haklarına saygı gösterilmesini ve korunmasını gerektiriyor. İsrail cezaevi hizmetlerinden sorumlu bakanın bu tür davranışları, Filistinli tutuklulara yönelik şiddeti teşvik ederek İsrail gözaltı merkezlerinde insan hakları ihlallerine yol açabilir.”
Al-Kheetan, İsrail ordusunun Gazze’nin kuzeyindeki saldırılarını yoğunlaştırdığına işaret ederek, ordunun Filistinlilere El-Mevasi bölgesine taşınmalarını söylediğini ancak bu bölgeye yönelik saldırıların devam ettiğini belirtti.
16 ve 17 Ağustos tarihlerinde, El-Mevasi’de yerinden edilmiş kişilerin çadırlarına düzenlenen 5 saldırıda en az 9 kişinin öldüğünü söyleyen Al-Kheetan, “El-Mevasi’ye yerleştirilen yüz binlerce Filistinlinin yiyecek, su, elektrik ve çadır gibi temel hizmet ve malzemelere erişimi çok az veya hiç yok. Gazze’nin her yerinde açlık riski var. Bu, İsrail hükümetinin insani yardımı engelleme politikasının doğrudan bir sonucu. Son birkaç haftadır İsrail yetkilileri, yaygın açlığı önlemek için gerekenin çok altında miktarda yardımın girişine izin verdi.” diye konuştu.
Al-Kheetan, Gazze’deki mevcut sınırlı kaynaklara ulaşmaya çalışmanın ölümcül bir çaba olacağını, 27 Mayıs-17 Ağustos tarihlerinde 1857 Filistinlinin yiyecek ararken öldürüldüğünü belgelediklerini kaydetti.
Bunlardan 1021’inin, ABD-İsrail güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nın kurduğu alanların yakınında, 836’sının ise ikmal kamyonlarının güzergahlarında öldürüldüğünü aktaran Al-Kheetan, “Bu cinayetlerden çoğu İsrail ordusu tarafından işlenmiş gibi görünüyor.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı ablukası altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su, ilaç, tıbbi gereçler ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insani felaketi yaşıyor.
Başta çocuklar olmak üzere, Gazze Şeridi’nde açlık nedeniyle ölümler artıyor. Yerel ve uluslararası çevreler, İsrail’in “açlığı ve susuzluğu silah olarak” kullandığını belirtiyor.
Sivil altyapıyı da tahrip ederek Gazze’nin yüzde 88’ini yıkan İsrail ordusu, sürgün emirleriyle yerinden ettiği Filistinlileri sık sık barındıkları bölgelerde hedef alıyor.
Nüfusu yaklaşık 2,3 milyon olan Gazze’de İsrail saldırıları ve sürgün emirleriyle yerinden edilenlerin sayısının 2 milyona ulaştığı, çok sayıda kişinin defalarca yerinden edildiği kaydediliyor.
Temel malzemelerden yoksun şekilde yerinden edilen Filistinliler, derme çatma çadırlarda veya aşırı kalabalıklar içinde hijyen malzemelerinin eksikliğinde lavaboların bile yetersiz olduğu, bulaşıcı hastalıkların yayıldığı okullarda hayatta kalmaya çalışıyor.
İsrail ordusu ise günlük düzenlediği saldırılarla yerinden edilenlerin çadırlarını ve barındığı sivil noktaları bombalıyor.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri düzenlediği saldırılarda en az 62 bin 4 Filistinli hayatını kaybederken, yaralıların sayısı ise 156 bin 230’a ulaştı.