Sağlık ve servet yönünden haccetme imkânına sahip, hür, akıl sağlığı yerinde ve buluğ çağına erişmiş kişilere hac farzdır. Borcu ve aile fertlerinin her türlü ihtiyacı dışında hacca gidip gelecek kadar parası, malı mülkü bulunan kimse hac için maddi imkâna sahip kabul edilir. Ayrıca nisap miktarı mala sahip olması gerekmez. Hz. Peygamber (sas), “Hac yapmayı farz kılan şey nedir?” şeklindeki soruya “Azık ve binit.” cevabını vermiştir. (Tirmizî, Hac, 4) Maddi imkânsızlık sebebiyle haccetme imkânına sahip olmayan kişilerin borçlanarak hacca gitmeleri gerekmez. Ancak borçlanarak hacca gitmeleri hâlinde, hac ibadeti geçerli olur ve kendilerinden hac sorumluluğu düşer. Diğer taraftan, haccın farz olması için gerekli şartları taşıdığı hâlde, hac mevsiminde hazır parası bulunmayan ve borç aldığı takdirde bunu daha sonra ödeme gücüne sahip olan kişilerin, bu görevi bir an önce ifa etmek için borç alarak hacca gitmeleri uygun olur.
Bir Hadis: “Karşılığında bana dünyayı verseler bile, kimsenin taklidini yapmam; bundan asla hoşlanmam.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 51)