Fiyatlardaki düşüşte ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı tarifeler sonrasında artan talep endişeleri ve 8 OPEC+ üyesinin mayısta üretimi artırarak üretim kesintilerini aşamalı kaldırma planlarını ilerletmesi etkili oldu.
Trump, 2 Nisan’da “Kurtuluş Günü” olarak nitelediği basın toplantısında ABD’de tüm ithalatlara yüzde 10’luk genel tarife uygulanacağını, başta Çin olmak üzere bazı büyük ticaret ortaklarına ise daha yüksek oranlı vergiler getirileceğini duyurdu.
Petrol, doğal gaz ve rafine ürün ithalatı, yeni tarifelerin dışında tutulsa da bu politikaların enflasyonu körükleyebileceği, ekonomik büyümeyi yavaşlatabileceği ve ticaret anlaşmazlıklarını derinleştirebileceği endişeleri fiyatlar üzerinde baskı oluşturdu.
Tüm ithalat kalemlerine uygulanacak yüzde 10’luk genel tarifenin yanı sıra Çin’e yönelik yüzde 54 oranındaki ek vergi, küresel resesyon korkularını artırdı. Uzmanlar, sanayi üretiminin düşmesi ve tüketici harcamalarının azalmasıyla petrol talebinin zayıflayabileceğini öngörüyor.
Dünyanın en büyük ithalatçısı Çin’in hedef alınması, enerji piyasalarında kaygıya neden oldu. Uzmanlar, yeni tarifelerin ülkenin petrol ithalatında ciddi azalmalar yaşanmasına yol açabileceğini belirtti.
Olumsuz fiyat eğilimini besleyen diğer gelişme ise Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve müttefiklerinin (OPEC+) petrol arzını artırma planlarını öne çekme kararı oldu. OPEC+, daha önce mayısta 135 bin varil olarak planladığı üretim artışını 411 bin varil seviyesine yükseltti.
OPEC+ üyesi 8 ülke 3 Nisan’da yaptıkları açıklamada, üretim artışlarının hızlandırılacağını duyurdu. Rusya’nın da dahil olduğu grup, artan tüketici baskısı ve yükselen akaryakıt fiyatlarının yarattığı enflasyonist baskılar karşısında bu kararı aldı.
Brent petrolde teknik olarak 71,38 doların direnç, 67,83 doların ise destek olarak izlenebileceği belirtiliyor.
