Cenaze Namazı: Mümin Kardeşimize Son Görev

Cenaze namazı, vefat eden kardeşimize karşı son görevimizdir. Onu hayır dualarla ve helalleşerek tertemiz bir şekilde bu dünyadan uğurlamaktır. Sevdikleriyle olan bu son birlikteliğinde cenaze namazına katılanların kendisi hakkında hüsn-i şehadette bulunması, yani iyi bir insan olduğunu dile getirmesi, Allah’tan günahlarının affını isteyerek rahmet ve mağfiretle karşılanması için niyazda bulunması, dünya hayatına veda eden mümin için bir tezkiyedir. Öte yandan cenaze namazı, ölen kimseye rahmet olduğu gibi kılanlara da sevap kazandıran hayırlı bir ameldir. Hz. Peygamber “Her ölünün namazını kılın.” (İbn Mâce, Cenâiz, 31) buyurarak ahirete göçen her müminin cenaze namazına katılmayı emretmiştir. Resûl-i Ekrem, “Kim namazı kılınana kadar cenazenin yanında bulunursa, ona bir kırat; kim de defnedilinceye kadar cenazenin yanında bulunursa, ona iki kırat sevap vardır.” buyurmuş, “İki kırat ne kadardır?” diye sorulduğunda ise “İki büyük dağ kadardır.” cevabını vermiştir. (Buhârî, Cenâiz, 58)

Bir Ayet: “Gecenin bir vaktinde kalkıp kendine mahsus nafile bir ibadet olarak da namaz kıl ki, rabbin seni övülmüş bir makama yükseltsin.” (İsrâ, 17/79)