Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından terör örgütü PKK’nın fesih ve silah bırakma kararına ilişkin açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu “Türkiye Yüzyılı” vizyonunun ve iç cepheyi güçlendirme ihtiyacının, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı tarihi çağrının, “Terörsüz Türkiye” hedefini öncelik haline getirdiğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
“Kurucusu tarafından terör örgütüne ‘fesih ve silahları bırakma çağrısı’ yapılması ile önemli bir süreç başlamıştır. Örgütün kendisini feshetmesi ve silahları bırakma kararı ile bu süreçte yeni ve çok kıymetli bir aşamaya geçilmiştir. İlgili devlet kurumlarımızın titiz çalışmaları ile sahadaki gelişmeler yakından takip edilecektir. Terörsüz Türkiye hedefinin tam anlamıyla başarıya ulaşması için çok yönlü ve titiz çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu süreçte olabilecek provokasyonlara ve süreci engelleme gayretlerine karşı uyanık olmak, hızlı ve kararlı hareket etmek önem taşımaktadır. Silahların bırakılması, terör tehdidinin ortadan kalkması ile ülkemizin demokratik standartlarını ve kalkınmasını yükseltmek için büyük imkanlar doğacaktır.”
Terörsüz ortamda, demokratik siyasetin güç kazanacağına işaret eden Yılmaz, milli birlik içinde, farklılıklara saygı duyulan bir ortamda, tarihi kader ortaklığı ve kardeşliğin kazanacağını vurguladı.
Yılmaz, bu süreçte Türk, Kürt, Sünni, Alevi, 86 milyonun kazanacağını, bölücülük ve ayrımcılık yapanların kaybedeceğini vurgulayarak, şunları ifade etti:
“Sadece ülkemizde değil, bölgemizde de istikrarı güçlendirecek bu süreç, emperyalist tuzakları boşa çıkarırken, güçlü ve büyük Türkiye gerçeğini daha görünür kılacaktır. Ülkemizin bu tarihi döneminde Cumhur İttifakı’nın yanı sıra, Gazi Meclis’imizde temsil edilen tüm siyasi görüşlerden partilerin, sivil toplumun desteği de önem taşımaktadır. Bu vesile ile terörle mücadelede en büyük fedakarlığı yapan aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimizi, şehit ve gazi yakınlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Keşke rahmetli Sırrı Süreyya Önder de büyük emek ve katkı verdiği bu sürecin geldiği bu aşamayı görebilseydi. Tarihi bir inisiyatif olan Terörsüz Türkiye, dar siyasi hesaplara, popülist söylemlere kurban edilmemelidir.”
