GazzeHamasDoğu TürkistanSon dakikaZulümTerme HaberTerme AjansenflasyonemeklilikTerörötvdövizakpchpmhp
DOLAR
39,2289
EURO
44,7145
ALTIN
4.153,30
BIST
9.019,57
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Çok Bulutlu
21°C
Samsun
21°C
Çok Bulutlu
Pazar Hafif Yağmurlu
18°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
21°C
Salı Parçalı Bulutlu
23°C
Çarşamba Açık
24°C

Deepfake, çocukların dijital güvenliğini tehdit ediyor

Deepfake, çocukların dijital güvenliğini tehdit ediyor
REKLAM ALANI
30.05.2025 17:00
A+
A-

Yapay zeka artık yalnızca bilgi üretmiyor, görüntüleri de gerçeğe dönüştürüyor. Deepfake teknolojisiyle oluşturulan sahte videolar, çocukları yalnızca alay konusu yapmakla kalmıyor, aynı zamanda ciddi bir itibar kaybına ve psikolojik travmalara yol açıyor.

Üstelik bu içerikler, yalnızca kötü niyetli kişiler tarafından değil, bazen çocukların kendi yaşıtları tarafından eğlence amacıyla da üretiliyor.

Uzmanlara göre, deepfake içeriklerin çocuklar arasında yayılması, güven duygusunun zedelenmesine, sosyal ilişkilerde kopukluklara ve dijital ortama duyulan korkunun artmasına neden oluyor.

Çocukların medya ortamlarında sadece korunmaya değil, güçlenmeye de ihtiyacı var. Bu da onları izleyen değil, sorgulayan bireyler haline getirmekle mümkün.

Peki, deepfake içeriklerin oluşturduğu bu dijital tehdide karşı çocukları nasıl daha dirençli hale getirebiliriz? Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Önder Küçük’le bu sorunun yanıtını konuştuk.

Fotoğraf: Getty[Fotoğraf: Getty]

Sahte içeriklerle hedef alınan bir çocuk utanç, suçluluk, korku, damgalanmışlık hissedebilir. Yeniden saldırıya uğramaktan ya da ailesinin durumu öğrenmesinden endişe duyabilir.

Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Önder Küçük

“Çocuklara sorgulama ve ayırt etme becerisi kazandırılmalı”

Deepfake içeriklerin çocuklar üzerindeki etkisini anlamak için öncelikle bu içeriklerin nasıl ayırt edilebileceğini konuşmak gerekiyor. Dr. Önder Küçük, çocukların medya okuryazarlığı becerilerinin bu noktada büyük önem taşıdığını söylüyor:

“Çocukların sahte içerikleri, üretilmiş yapay ve yanıltıcı videoları ayırt edebilmeleri için bazı beceriler geliştirmeleri gerekli ve bu noktada ebeveyn desteği çok önemli. Çocukların deepfake içerikleri tanıyabilmesi, ayırt edebilmesi ve bu tip içerikler nedeniyle zarar görmemesi için dijital okuryazarlık, kaynak kontrolü, eleştirel düşünme gibi becerileri edinmeleri gerekiyor.”

“Ebeveynler konuyu oyunlaştırarak anlatabilir”

Bu yeni teknolojiyi çocuklara anlatmak, çoğu aile için zorlu bir görev. Peki bu sohbet korkutmadan ama etkili bir şekilde nasıl yapılmalı?

“Bu konuda çocukları, yaş gruplarına uygun olarak korkutmadan ve anlayabilecekleri biçimde bilinçlendirme konusunda ebeveynlere büyük sorumluluk düşüyor. Bunun için oyunlaştırarak öğretme yöntemi kullanılabilir; ebeveynler, örnek videolarla çocuklarla ‘gerçek mi değil mi’ oyunu oynayabilirler. Her şeyden önce ebeveynler, çocuklar şüphe duyduklarında, korktuklarında ya da endişelendiklerinde onların kendilerine gelip sorabilecekleri, destek isteyebilecekleri güvenli alanlar yaratmalı.”

Çocuklar çoğu zaman yaşadıklarını gizliyor

Önder Küçük’e göre deepfake içeriklere maruz kalan çocukların büyük bölümü yaşadıklarını anlatmıyor. Peki, neden?

“Çocukların bu tarz durumlarda yaşadıklarını gizlemesinin pek çok toplumsal, psikolojik, ailevi nedenleri olabilir. Bu nedenler arasında öncelikle suçluluk ve utanç duyguları, korku, cezalandırılmaya veya damgalanmaya dair korkular, kendisine inanılmayacağı düşünceleri, suçlanma ve dışlanma korkusu başı çekiyor. Ayrıca bazı çocuklar, siber zorbalar ya da saldırganlar tarafından tehdit ediliyor veya korkutuluyor olabilir.”

Çocukların duygularını doğrudan ifade edememesi, yaşadıkları dijital zorbalığın izlerini davranışlarına da yansıtıyor.

“Dijital zorbalığa uğrayan çocukta gözlenebilecek davranışsal değişiklikler arasında internetten uzak durma veya ekran başında aşırı süre geçirme, okuldan kaçınma veya akademik başarıda düşüşler, göz temasından kaçınma, uykuda ve iştahta değişimler sayılabilir. Duygusal olarak ise sık ağlama, öfke patlamaları, içe kapanma, endişe, neşesizlik gibi belirtiler görülebilir.”

Fotoğraf: Getty[Fotoğraf: Getty]

“Sahte içerik gerçek bir güvensizlik yaratır”

Deepfake videolar yalnızca bir görüntü üretmiyor; çocuğun güven duygusunu da yerle bir edebiliyor. Küçük, bu durumun çocuğun sosyal ilişkilerini de zedelediğini anlatıyor:

“Sahte içeriklerle hedef alınan bir çocuk utanç, suçluluk, korku, damgalanmışlık hissedebilir. Yeniden saldırıya uğramaktan ya da ailesinin durumu öğrenmesinden endişe duyabilir. Özsaygısı ciddi şekilde zedelenebilir. Özellikle küçük yaştaki çocuklar, böyle bir şeyin nasıl olduğunu anlamakta güçlük çekebilir.”

Peki, böyle bir deneyim yaşamış bir çocuk, yeniden nasıl güçlenebilir? Önder Küçük bu sürecin sadece çocuk için değil, aile için de destek gerektirdiğini vurguluyor:

“Sahte videolar ve içerikler nedeniyle itibarı zedelenmiş bir çocuğun özgüvenini yeniden kazanması sabır, şefkat, doğru yönlendirme ve gerekirse profesyonel destek alma yoluyla sağlanabilir. Çocuğa koşulsuz kabul duygusu verilmeli. Benlik algısını onarmaya yönelik adımlar atılmalı ve çocuk yalnız olmadığını hissetmeli.”

Çocuklar için bu tür içeriklerin uzun vadeli etkileri de göz ardı edilmemeli. 

“Bu durumun uzun vadede neden olabileceği psikolojik sorunlar; düşük özsaygı ve özgüven eksikliği, sosyal kaygı bozukluğu, izolasyon, yalnızlık, güvensizlik hissi, depresyon olabilir. Özellikle kişiliğin ve özgüvenin temellerinin atıldığı çocukluk ve ergenlik döneminde yaşanan bu tür örselenmeler, çocuğun tüm yaşamını etkileyebilir. Bu nedenle bu tür vakalarda erken fark etmek ve uzman desteğiyle müdahale etmek büyük önem taşıyor.”

REKLAM ALANI
Yorumlar

Bir Cevap Yazın. Yorumlarınızı Önemsiyoruz! Görüşlerinizi bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Yazılarımız hakkında düşünceleriniz, katkılarınız ve sorularınız bizim için değerli. Yorum yaparken lütfen saygılı ve yapıcı bir dil kullanmaya özen gösterin. şiddet ve Argo, hakaret, ırkçı ifadeler ve ayrımcılık içeren yorumlara izin verilmez. Yorum yapmak için Web Sitemizde ya da Facebook hesabınızla kolayca giriş yapabilirsiniz. Unutmayın, burası birlikte konuşabileceğimiz temiz ve güvenli bir alan!

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.