Marmara Denizi Silivri açıklarında önceki gün meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depreme camide vaaz verdiği sırada yakalanan Arslan, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İslam Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi olarak çalıştığını ve yaklaşık 30 yıldır da Fatih Camii’nde haftada bir çarşamba günleri öğle namazından önce vaaz verdiğini belirtti.
Arslan, bu hafta vaazında, İslam dininin denge dini, itidal dini olduğunu, ne ahiret için dünyayı ne de dünya için ahiretin terk edilmemesi gerektiğini, her ikisinin de hakkının verilmesi gerektiğini anlattığını kaydetti.
Arslan, “Tam bunları anlatırken Fatih Camii sallanmaya başladı. Ondan sonra biz de tekbire başladık. Bu tesbihler, Peygamberimiz Aleyhisselam’ın tesbihatında gelmiştir. ‘Allah-u Teala her şeyden uludur, sabah akşam O’nu tesbih ederiz, yüceltiriz. Noksan sıfatlardan uzaktır, kemal sıfatlarıyla nitelenmiştir.’ manasında dualar okuduk. Bir de bunun devamında istiğfar da ettik. ‘Mahlukatının sayısınca Allah-u Teala’nın rızasını sağlayacak, kelimelerinin mürekkeplerini tartacak şekilde ve arşı alanın ağırlığınca Allah-u Teala’yı tesbih ediyoruz, tekbir ediyoruz, temcit ediyoruz, ona saygılarımızı, tanzimlerimizi bildiriyoruz.’ diye okuduk. O sırada aklıma o geldi.” ifadelerini kullandı.
Depremi bir imtihan olarak değerlendiren Arslan, “Herkes korkar, biz de korkuyoruz. O esnada cami, gidiyor, geliyor. Sebat etmek lazım. Benim panik yapmamam lazım. Çünkü cemaat de bana bakıyor. Orada herkese sükunet vermek lazım. Onu herhalde sağlamış olduk elhamdülillah ve böylelikle o tehlikeli, endişe verici anları tesbihatla Allah-u Teala’yı zikrederek geçirdik.”
Kürsüden cemaati sakinleştirmesinin ardından cemaatin panik yapmadığını anlatan Arslan, “İnsanlar panik olmadı, paniğe sebebiyet vermedik çok şükür, elhamdülillah. Sakin, sükunetli, itidalli bir şekilde o anları yaşamış ve bitirmiş olduk.” dedi.
Arslan, deprem anında yaşadıklarının görüntüsünün sosyal medyada yayınlanmasının ardından olumlu tepkiler aldığını belirtti.
Kaynak: AA
