

Din; akıllı, özgür, bilinç sahibi bir varlık olarak tanımlanan insanı iyi, doğru ve güzel olana götüren, hayatına yön veren, onu aşırılıklardan ve sapmalardan koruyan ilahi bir sistemdir. “Ben kimim? Niçin varım? Nasıl bir hayat istiyorum? Ölüm neden var?” gibi hayatın zor, büyük, çetrefil sorularını merak eden, soran akıl ve idrak sahiplerine cevaplar sunar. Tarihin, insan hayatının, evrenin yorumlanmasında, ruh ve mana kazanmasında dinin büyük katkıları olup duygu ve düşüncenin filizlenmesinde ve beslenmesinde din en etkili kaynak olmuştur. İnsan hayatına istikamet ve yön verir, hedef belirler, anlam ve değer yükler. Din, insanın hem bu dünyada hem ahirette mutlu olmasını hedefler. Onu ölüm korkusundan, yokluğa karışma kaygısından, yapayalnız olma hissinden kurtarır. Onun için karanlıkları aydınlatan bir ışıktır. Din; haramı, çirkini, pis ve yasak olanı bilmek, silmek, yok etmektir. Helal, temiz, iyi, güzel olanı tanımak, gözetmek, yaşamak ve yaşatmaktır.
Bir Hadis: “Şahitlerin en hayırlısını size bildireyim mi? Kendisinden talep edilmeden şahitlik yapan kişi.” (Müslim, Akdiye, 19)