enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
38,5669
EURO
43,6507
ALTIN
4.009,71
BIST
9.167,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Çok Bulutlu
14°C
Samsun
14°C
Çok Bulutlu
Cuma Çok Bulutlu
16°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
19°C

Doğal Afetler ve Toplumsal Sorumluluk: Unutmak mı, Önlem Almak mı?

Doğal Afetler ve Toplumsal Sorumluluk: Unutmak mı, Önlem Almak mı?
REKLAM ALANI
06.02.2025
1
A+
A-

Doğal Afetler ve Toplumsal Sorumluluk: Unutmak mı, Önlem Almak mı?

Türkiye, coğrafi yapısı gereği depremler başta olmak üzere birçok doğal afetle karşı karşıya kalıyor. Her büyük deprem sonrası yaşanan acılar, kayıplar ve enkaz altında kalan hayatlar bizlere aynı soruyu tekrar tekrar hatırlatıyor: “Önlem almak için daha kaç felaket yaşamalıyız?”

Ancak zaman geçtikçe toplum olarak unutmamız, afetlerle ilgili alınması gereken önlemleri ikinci plana itiyor. İlk günlerde televizyon ekranlarında, sosyal medyada ve kamuoyunda konuşulan “önlem” kavramı, haftalar geçtikçe yerini başka gündemlere bırakıyor. Oysa unutmak, yeni felaketlerin kapısını aralamaktan başka bir şey değildir.

Kur’an ve Hadis Işığında Önlem Almanın Önemi

İslam, tedbir almayı ve akıllıca hareket etmeyi emreden bir dindir. Depremler, seller, yangınlar ve diğer doğal afetler elbette Allah’ın takdiridir; ancak bu, önlem almayacağımız anlamına gelmez. Kur’an-ı Kerim’de “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.” (Necm, 39) buyurularak sorumluluk bilinci vurgulanmıştır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) de “Deveni bağla, sonra Allah’a tevekkül et.” (Tirmizî, Kıyamet, 60) buyurarak, yalnızca kadere güvenmenin yeterli olmadığını, önlem almanın da farz olduğunu belirtmiştir.

Deprem gibi afetler birer imtihandır ve bu tür olaylardan ders çıkarmak gerekir. “Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir.” (Şûrâ, 30) ayeti, insanların hatalarından ders çıkarmaları gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.

Depremler ve Önlem Kültürü

Bir toplumun afetlere karşı güçlü olması sadece devletin değil, halkın da bilinç düzeyiyle doğrudan ilgilidir. Binaların depreme dayanıklı inşa edilmesi, denetimlerin sıkılaştırılması elbette devletin sorumluluğundadır. Ancak bireyler olarak yaşadığımız binaların sağlamlığına dair duyarsız kalmak, can güvenliğimizi göz ardı etmek anlamına gelir.

Örneğin Japonya, bizim gibi deprem kuşağında olmasına rağmen çok daha az can kaybı veriyor. Çünkü onlar afetleri bir ‘kader’ değil, yönetilmesi gereken bir gerçeklik olarak ele alıyorlar. Türkiye’de ise çoğu zaman afetler sonrasında alınan önlemler, birkaç yıl içinde gevşiyor ve unutuluyor.

Oysa Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölümden sonrası için çalışandır.” (Tirmizî, Kıyamet 25) buyurarak, geleceği düşünerek hareket etmenin önemine işaret etmiştir.

Toplumsal Dayanışma ve Bilinçlenme

Afet sonrası en büyük gücümüz ise dayanışmadır. Deprem bölgesine gönderilen yardımlar, gönüllü çalışmalar ve destek kampanyaları bu dayanışmanın en güzel örnekleridir. Ancak afet öncesinde de bu bilinci yaygınlaştırmak gerekir.

Öneriler:

Okullarda ve iş yerlerinde düzenli deprem tatbikatları yapılmalı.

Bireyler, yaşadıkları binaların zemin etüdünü sorgulamalı.

Yerel yönetimler, riskli binaların tespitini hızlandırmalı.

Afet çantası ve acil durum planları her evde olmalı.İslam da toplumsal sorumluluk bilincini destekler. “Allah iyilik yapanları sever.” (Bakara, 195) ayeti, sadece bireysel değil, toplumsal fayda için de çaba göstermemiz gerektiğini hatırlatır. Ayrıca Resulullah (s.a.v), “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” (Buhârî, Edeb, 27) buyurarak, zor zamanlarda birbirimize destek olmamız gerektiğini vurgulamıştır.

Sonuç: Unutmak Değil, Önlem Almak

Depremler ve diğer doğal afetler kaçınılmazdır, ancak can kayıplarını ve yıkımı en aza indirmek bizim elimizdedir. Unutmak yerine önlem almayı alışkanlık haline getiren bir toplum olmayı başarabilirsek, gelecekte aynı acıları tekrar yaşamak zorunda kalmayız.

Sorumluluk bireyden başlar, toplum bilinciyle güçlenir. Rabbimiz bizlere akıl ve bilinç vermiştir; bu nimetleri kullanarak, felaketlere karşı bilinçli bir şekilde hazırlıklı olmalıyız.

 

REKLAM ALANI
Yorumlar

Bir Cevap YazınYorumlarınızı Önemsiyoruz! Görüşlerinizi bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Yazılarımız hakkında düşünceleriniz, katkılarınız ve sorularınız bizim için değerli. Yorum yaparken lütfen saygılı ve yapıcı bir dil kullanmaya özen gösterin. şiddet ve Argo, hakaret, ırkçı ifadeler ve ayrımcılık içeren yorumlara izin verilmez. Yorum yapmak için Web Sitemizde ya da Facebook hesabınızla kolayca giriş yapabilirsiniz. Unutmayın, burası birlikte konuşabileceğimiz temiz ve güvenli bir alan!

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.