GazzeHamasDoğu TürkistanSon dakikaZulümTerme HaberTerme AjansenflasyonemeklilikTerörötvdövizakpchpmhp
DOLAR
41,1717
EURO
48,0515
ALTIN
4.687,75
BIST
10.843,03
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Hafif Yağmurlu
27°C
Samsun
27°C
Hafif Yağmurlu
Perşembe Hafif Yağmurlu
28°C
Cuma Parçalı Bulutlu
28°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
28°C
Pazar Az Bulutlu
27°C

Erken yaşta telefon kullanımı çocukların gelişimini tehdit ediyor

Erken yaşta telefon kullanımı çocukların gelişimini tehdit ediyor
REKLAM ALANI
04.09.2025 15:54
A+
A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaşar Barut, yaptığı yazılı açıklamada, özellikle 0-6 yaş arasındaki çocukların ekran başında geçirdikleri zamanın artmasının gelişimsel açıdan kritik riskler taşıdığını vurguladı.

Çocukların erken yaşta telefonla tanışmasının gelişimlerinde olumsuz etkiler doğuracağını dile getiren Barut, “Çocukların erken yaşta telefonla tanışması, özellikle beyin gelişiminin en hızlı olduğu 0-6 yaş döneminde olumsuz etkiler yaratabilir. 0-6 yaş grubundaki çocuklar için deneyimsel öğrenme, oyun ve insan etkileşimi kritik önemdedir. Telefon gibi pasif ekranlar, dili anlama, duyguları tanıma ve ifade etme gibi gelişim alanlarında gecikmelere neden olabilir.” uyarısında bulundu.

Telefon ve tablet gibi dijital cihazların uzun süreli kullanımının, çocuklarda dikkat eksikliği, uyku bozuklukları ve sosyal becerilerde zayıflık gibi sorunlara yol açabildiğine dikkati çeken Barut, şunları kaydetti:

“Bilimsel araştırmalar, uzun süreli ekrana maruz kalan çocuklarda dikkat eksikliği, hiperaktivite belirtileri, uyku problemleri ve sosyal etkileşimlerde zayıflık ile ilişkilendirildiğini ortaya koyuyor. Özellikle hızlı görsel geçişler içeren dijital içerikler, çocukların dikkat sürelerini kısaltabiliyor. Ayrıca mavi ışık, uyku hormonlarını baskılayarak çocukların uykuya geçişini zorlaştırabiliyor. Sosyal gelişim açısından da yüz yüze etkileşimlerin yerini ekranın alması, empati gelişimini ve sosyal ipuçlarını okuma becerilerini olumsuz etkiliyor.

Birçok ebeveyn, çocuklarını sakinleştirmek ya da oyalamak için dijital cihazlara başvuruyor. Bu yanlış. Telefonun bir ‘sakinleştirici’ ya da ‘ödül-ceza aracı’ olarak kullanılması, çocukların duygusal düzenleme becerilerinin gelişmesini engelleyebilir. Çocuklar zorlayıcı duygularla başa çıkmayı öğrenmek yerine bu duyguları bastırmak için dışsal araçlara bağımlı hale gelebilir. Telefonun bir sakinleştirici olarak kullanılması, ilerleyen yaşlarda stres, kaygı veya öfke gibi duygularla başa çıkmakta zorluk yaşamalarına neden olabilir.”

Anne baba, çocuklarına teknoloji kullanımında rol model olmalı

Çocukların teknolojiyle sağlıklı ilişki kurabilmeleri için ailelere ve öğretmenlere büyük sorumluluk düştüğünü belirten Barut, anne babaların çocuklarına teknoloji kullanımı konusunda iyi rol model olması gerektiğini vurguladı.

Özellikle okul öncesi dönemde ekran süresinin günde 1 saati geçmemesi gerektiğini anlatan Doç. Dr. Yaşar Barut, şu tavsiyelerde bulundu:

“Bunun yerine çocukları kitap okumaya, açık havada oyun oynamaya ve yaratıcı etkinliklerle meşgul olmaya teşvik etmek çok daha faydalı olacaktır. Çocuğunuzla birlikte dijital içerikleri izlemek ve sonrasında bu içerikler hakkında konuşmak, onun dijital dünyayı anlamasını ve medya okuryazarlığını geliştirmesini sağlar. Ayrıca, günlük yaşamda ekranlardan uzak kalınacak zaman dilimleri planlamak; örneğin yemek saatlerinde ya da yatmadan önce dijital molalar vermek, sağlıklı bir kullanım alışkanlığı kazandırmada oldukça etkilidir.

Devlet politikaları, çocukların sağlıklı dijital medya kullanımı konusunda bilinçli bireyler olarak yetişmeleri için medya okuryazarlığını okul müfredatlarına entegre etmeli. Ailelere rehberlik hizmetleri sunulmalı ve ekran yerine aktif öğrenme desteklenmeli. İskandinav ülkelerinde uygulanan ‘ekran detoksu günleri’ veya Japonya’daki sınırlı ekran politikaları, çocukların teknolojiyle sağlıklı bağlar kurmasına yardımcı olan başarılı örnekler arasında yer alıyor.”

REKLAM ALANI
Yorumlar

Bir Cevap Yazın. Yorumlarınızı Önemsiyoruz! Görüşlerinizi bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Yazılarımız hakkında düşünceleriniz, katkılarınız ve sorularınız bizim için değerli. Yorum yaparken lütfen saygılı ve yapıcı bir dil kullanmaya özen gösterin. şiddet ve Argo, hakaret, ırkçı ifadeler ve ayrımcılık içeren yorumlara izin verilmez. Yorum yapmak için Web Sitemizde ya da Facebook hesabınızla kolayca giriş yapabilirsiniz. Unutmayın, burası birlikte konuşabileceğimiz temiz ve güvenli bir alan!

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.