Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) arasında savunma sanayindeki yerli ve milli üretim hedeflerini destekleyecek nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi amacıyla Başkanlığın Nuri Demirağ Konferans Salonu’nda düzenlenen “Mesleki ve Teknik Eğitim İş birliği Protokolü” programına katıldı.
Burada konuşan Tekin, dün Mersin’in Silifke ilçesinde kamp yaptıkları sırada denizde boğularak hayatlarını kaybeden iki öğrenciye Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.
Dünyada birçok alanda paradigmaların değişmesi sonucu yeniliklerin ortaya çıktığını, çok hızlı güncellenmesi gereken gelişmeler yaşandığını belirten Tekin, eğitimin bunların başında geldiğini söyledi.
Bu kapsamda, bu yılın eğitim öğretim yılının başında “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla yeni gelişmelere ayak uyduracak, beceri odaklı bir eğitim programı oluşturduklarını anımsatan Tekin, modeli okul öncesi 1, 5 ve 9’uncu sınıflarda uygulamaya başladıklarını ifade etti.
Yeni program değişiklikleriyle öğrencileri 1980 ve 1990’lı yıllarda kurgulanan, yegane bilgi sunma merkezinin okul ve ders kitaplarının olduğu dünyadan uzaklaştıklarını dile getiren Tekin, şunları kaydetti:
“Çocuklarımız artık bilgiyi edinmede bizim kuşağa göre çok daha farklı noktadalar. Bir dönem boyunca vermeye çalıştığımız bilgiye, çocuklarımız artık çok hızlı biçimde birkaç dakika içerisinde erişiyorlar. Hal böyleyken hala bilgi vermek üzerine eğitim öğretim sistemimizi kurgulamamız yanlış olurdu, biz de süreci buna göre revize ettik ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile daha çok gündelik hayat becerilerine dönüştürebilecekleri bu tür etkinliklerle çocuklarımızın becerilerini geliştirebilecekleri bir eğitim öğretim süreci inşa ettik.”
Bakan Tekin, meslek liselerinde de benzer süreç yürüttüklerini, özellikle 2014’ten itibaren proje okul kavramını mevzuata eklemeleriyle bu liselerde ayrı bir sürecin başladığını söyledi.
Meslek liselerinde, sektör ve temsilcileriyle birlikte yeniden gözden geçirdikleri bir dönemi başlattıklarının altını çizen Tekin, şöyle konuştu:
“Biz, 2014’te proje okul mantığıyla dedik ki meslek liselerimizin tamamını alan ve dal itibarıyla yeniden gözden geçirelim. Artık ihtiyaç kalmayan alanları yeni ihtiyaç alanlarıyla dönüştürelim. Böyle bir süreci başlattık. Bunu yaparken şöyle bir adım daha attık. Dedik ki meslek liselerimizdeki bu dönüşümü yaparken, bunu sektörle beraber yapalım, sektörü de davet edelim. Bu sadece meslek liseleri için değil, diğer okullarımız için de böyle. Örneğin güzel sanatlar ya da müzik liselerimiz için müzik, güzel sanatlar sektöründen temsilcilerle beraber programı yapalım veya spor branşlarımız için işte Voleybol Lisesi örneği, Futbol Lisesi örneğinde olduğu gibi sektörle beraber yapalım. Proje okul mantığıyla meslek liselerimiz gerçekten çok farklı bir noktaya doğru evrildi. Şu anda çok üst dilimlerden öğrenci alan çok sayıda meslek lisemiz var ve bunlar bizi gerçekten mutlu ediyor. Çünkü başlattığımız projeksiyon sonuç vermeye doğru ilerliyor.”
Bakan Tekin, 10 Ağustos 2024’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi yayımladıklarını anımsatarak, orada da bu konudaki adımları daha ileriye taşıdıklarını vurguladı.
Meslek liselerindeki atölye ve laboratuvar imkanlarına da değinen Tekin, 1950’li ve 1960’lı yıllardaki atölye ve laboratuvar mantığıyla hareket etmenin doğru olmadığını söyledi.
Bu yılki bütçenin içerisine yaklaşık 8,5 milyar liralık hem Dünya Bankasından hem de genel bütçeden pay aktardıklarını hatırlatan Tekin, meslek liselerindeki bütün atölye ve laboratuvarları başlatılan sürece eşlik edecek şekilde yeniden düzenlemek istediklerini dile getirdi.
Bu yıl ders kitaplarının arka kapaklarına SSB’nin ürünlerine, öğrencilerin daha aşina olması için logolarına, maketlerine ve resimlerine yer verdiklerini aktaran Tekin, “Çocuklarımızın çok ilgisini çekiyor, bu sektör bizim için çok önemli. Bu 12 pilot meslek lisesinin yakın zamanda sayısının artacağını ve öğrencilerimiz tarafından yoğun bir teveccüh göreceğine inanıyorum.” dedi.
SSB Nuri Demirağ Konferans Salonu’ndaki imza törenine, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı (SSB) Haluk Görgün de katıldı.
Görgün, buradaki konuşmasında, savunma sanayisi sektöründeki insan kaynağının stratejik önemine dikkati çekti.
Söz konusu sektörün yalnızca üretim ve teknoloji geliştirme değil, bu süreçleri besleyen nitelikli iş gücüyle de güçlendiğini vurgulayan Görgün, şunları kaydetti:
“İçerik üretimi, yeni teknolojilerin sahaya adaptasyonu, yetişmiş insan kaynağının bu teknolojilere sağlayacağı uyum, yenilikçi teknolojilerle sahadaki askerin operasyonunu kolaylaştırıcı, daha az ekipmanla daha etkin sonuçlar alabileceği ve üretim süreçlerinden kalifikasyon, tasarım süreçlerine kadar baştan sona çok hızlı dinamiklerin işlediği bir dönemden geçiyoruz.”
Görgün, uluslararası muhatapların Türkiye’nin savunma sanayisindeki gelişimini mutlaka dinlemek istediğini dile getirerek, “Biz de onlara gururla bu başarıların, meslek liselerimizden üniversitelerimize, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyona kadar uzanan bir ekosistemle mümkün olduğunu anlatıyoruz.” diye konuştu.
SSB ile MEB’in işbirliğinde yürütülecek ELMAS Programı’na da değinen Görgün, “Tasarısı, işleyişi, çıktılarını zaman içinde hep birlikte değerlendireceğimiz, izleyeceğimiz, önem verdiğimiz bir program. 12 tane pilot okul üzerinde gerçekleşecek. Bütün ülkeye yayılması için bunun olumlu ve pozitif katkılarının hızlı alınabileceğine biz inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Savunma Sanayii Akademi Başkanı Prof. Dr. Cenk Aktaş da ELMAS Programı hakkında bilgi verdi.
Aktaş, 8 ülkede toplam 152 teknik ve mesleki eğitim projesi yürütüldüğünü belirterek, “Bu projelere sadece bir yılda yaklaşık 1,5 milyar dolar bütçe ayrılıyor. Bu çok ciddi bir yatırım hacmi.” dedi.
2023 yılı verilerine göre sektörde çalışanların yaklaşık yüzde 50’sinin tekniker, teknisyen ve operatörlerden oluştuğunu anlatan Aktaş, bu oranın giderek arttığını, bu nedenle insan kaynağının teknik yeterliliklerle donatılmasına daha fazla önem verdiklerini söyledi.
Aktaş, ELMAS Programı’yla savunma ve sivil teknolojilerin birlikte parladığı bir yapıyı kurguladıklarını dile getirdi.
Gelecek 5 yılda içinde etki gücü yüksek 14 farklı teknoloji eğiliminin, savunma ve havacılık başta olmak üzere, tüm sektörleri şekillendireceğini kaydeden Aktaş, “Bu teknolojilerin en çok etkileyeceği alanların başında bizim sektörümüz geliyor. Bilişim ve telekomünikasyon da hemen arkasından geliyor. Dolayısıyla insan kaynağını bu dönüşüme hazırlamak bizim için öncelik.” diye konuştu.
Konuşmalarının ardından Bakan Tekin ve Görgün hazırlanan protokolü imzaladı.
MEB ve SSB arasındaki protokol, mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarının desteklenmesini ve stratejik sektörlerle entegre hale getirilmesini amaçlayan kapsamlı bir “eğitim-sektör entegrasyon modelini” kapsıyor.
Protokol ile mesleki ve teknik Anadolu liseleri aracılığıyla savunma sanayine yönelik nitelikli iş gücü yetiştirilmesi, “ELMAS Programı” ile öğrencilerin teknik yetkinliklerinin artırılması, Türkiye’nin “milli teknolojik üretim kapasitesine katkı sunacak insan kaynağının” oluşturulması ve okulların fiziki ve beşeri altyapısının sektörle iş birliği içinde geliştirilmesi amaçlanıyor.
Protokol kapsamında başlatılacak pilot çalışma Adana, Ankara, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Manisa ve Tekirdağ’da olmak üzere 13 mesleki ve teknik Anadolu lisesinde uygulanacak.