Diyanet İşleri Başkanlığı, hacı adaylarının güven içerisinde ibadetlerini yapabilmeleri için hac organizasyonu kapsamında bir dizi önlem aldı. Bunlardan birisi de Danışma ve Kayıp Hacı Bürosu hizmeti.
Türkiye’den kutsal topraklara gelen hacı adaylarının burada karşılaşabilecekleri sorunlar için başvuracakları bir sistem oluşturuldu. Bu hizmetleri yürüten görevlilerden Bursa İl Müftülüğü teknikeri Mehmet Emin Altın, hacı adaylarına verdikleri hizmetleri Diyanet Haber’e anlattı.
Altın, görevlerinin yalnızca yönlendirmekten ibaret olmadığını söyleyerek, “Aslında ilk işimiz kaybolan hacıyı sakinleştirmek. O anda yaşadığı korku ve panik duygusunu dindirmek çok daha önemli” dedi.
“24 Saat Esaslı Çalışıyoruz”
Hizmetin kapsamını anlatan Altın, Mekke’de vardiyalar halinde 24 saat hizmet verdiklerini belirtti:
“Burada kaybolan ya da bir ihtiyacı olan hacılarımıza yardım ediyoruz. Tüm hacılara verilen kimlik kartlarının arkasında bizim telefon numaramız bulunuyor. Hacılar bize ulaştıklarında önce konumlarını tespit ediyoruz, ardından grubunu ve görevli hocasını bularak buluşmalarını sağlıyoruz. Yakınsa hemen yönlendiriyoruz, uzaksa oteline ya da servisine ulaştırıyoruz. Yürüyemeyecek durumdaysa bulunduğu noktada sabit kalmasını sağlayıp, görevliyi oraya yönlendiriyoruz.”
En Yoğun Zaman: İlk Umre ve Namaz Vakitleri
Altın, hacı adaylarının en çok ilk geldikleri zamanlarda kaybolduğunu ifade ederek “Hacılarımız daha ilk kez Mekke’ye geldiklerinde mescidi, kapıları tanımıyorlar. Bu da kaybolma ihtimalini artırıyor. Özellikle namaz vakitlerinde kalabalık nedeniyle grup bütünlüğü bozulabiliyor.” diye konuştu.
“İlk Görevimiz Güven Vermek”
Kaybolan hacı adaylarının çoğunlukla panik hâlinde olduğunu vurgulayan Altın, ilk temasın psikolojik önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Düşünün, hayatında köyünden bile çıkmamış bir insan, ömründe bir kez nasip olan hac ibadeti için, dilini bilmediği bir ülkeye geliyor. Kaybolduğunda çevresinde kendisini anlayacak kimse yok. Böyle bir anda en büyük ihtiyaç, güven duygusudur. Bizim görevimiz o anda sadece yönlendirmek değil, onların yanında olduğumuzu hissettirmek. Hatta onlara, etraflarındaki mavi yelekli görevlilerin de kendilerinden biri olduğunu anlatıyoruz. Ünsiyet kurmalarını sağlıyoruz.”
Kimlik Kartı Hayati Önemde
Altın, Diyanet’in dağıttığı kimlik kartlarının öneminin altını çizerek, “Kartın arkasındaki numaralardan bize ulaşan herkes için, ön yüzündeki bilgilerle otelini, grup hocasını, kafile başkanını kolayca tespit ediyoruz. Diğer acentelerle gelen hacıların kartlarında da aynı numaralar bulunuyor. Bu kartlar hacılarımızın adeta güvenlik kalkanı.”
Görünmeyen Değer: Dualar
Görevlerinin manevî yönünden bahseden Altın, “Görevimiz sebebiyle Kâbe’yi belki ziyaret edemiyoruz ama hacılarımıza yardım ederek yolda kalmışa destek oluyoruz, dualarını alıyoruz. Bu bizim için çok kıymetli. Allah sizden razı olsun’ sözünü duymak her şeye değer.” şeklinde konuştu.
“Her daim onların yanındayız”
“Hacılarımız hiç tedirgin olmasın” diyen Altın, şu güven veren ifadeleri kullandı:
“Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak büyük bir organizasyonla, büyük bir görevli ekibiyle her zaman onların yanındayız. Kafilelerinde zaten kafile başkanları, grup hocaları ve hatta kadın irşat görevlimiz yanlarında oluyor. Ama bunun dışında otellerindeki otel sorumlusu arkadaşlarımız, servis ekip görevlisi arkadaşlarımız ve hatta Kabe’de kendi grubundan olsun veya olmasın o mavi yelekle gördükleri hocalarımızla her daim onların yanındayız. Biz bu ibadetleri layıkıyla yapmaları için gayret gösteriyoruz. Onlar oldu ki yollarını kaybettiler, hiç çekinmeden bizleri arayabilirler ve tek ricamız onlardan sakin olmaları. Bilsinler ki biz Allah’ın izniyle onları yerlerine, sevdiklerine, otellerine ulaştıracağız.”