Hayâ, insanın çirkin bir şey yapmaktan çekinmesi, günah işlemekten utanmasıdır. Hayâ, ilk peygamberlik öğretilerinden beri insanlığa seslenen ahlaki bir davettir. Allah’ın (cc) her an bizimle olduğunu bilmek, O’nun karşısında mahcup olacağımız şeyler yapmamaktır. Hayâ; kişinin mahremiyet sınırlarını bilmesini sağlayan ve onu hayra yönelten fıtri bir duygudur. Allah’ın sevdiği bu üstün meziyet, imanın süsü olup insanın mayasında var olan temel bir vasıftır. Müminleri günahlardan koruyan en etkili kalkandır. Hayâ duygusu inanan gönülleri sevgi, saygı ve güvenle doldurur; aşırılıkların önüne geçerek huzurlu bir toplum oluşturur. Sevgili Peygamberimiz (sas) bir hadislerinde şöyle buyurur: “Öteden beri insanların peygamberlerden öğrenegeldiği bir söz vardır: ‘Utanmıyorsan dilediğini yap!’” (Buhârî, Edeb, 78) Bilmeliyiz ki biz Müslümanlar için hayâ, ahlaklı ve onurlu bir yaşamın anahtarı ve kişinin imanını yansıtan, onu Rabbi katında değerli kılan ahlaki bir özelliktir.
Bir Hadis: “İnsanların gizli hâllerini araştırırsan ya aralarına fesat sokmuş olursun ya da aralarında neredeyse fesat çıkmasına sebep olursun.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 37)