Hayvanlar da uzun süreli dostluklar kuruyor

ABD’li bilim insanları, Afrika’da yaşayan sığırcık kuşları üzerinde yürüttükleri 20 yıllık gözlem sonucunda hayvanlar arasında uzun vadeli, karşılıklı yardıma dayalı ilişkilerin kurulduğunu kanıtladı. Araştırma, hayvanların yalnızca akrabalarına değil, akraba olmayan bireylere de zamanla “iyilik borcunu” gözeterek yardım ettiğini ortaya koydu.

Araştırma, Columbia Üniversitesi’nden Prof. Dustin Rubenstein’ın laboratuvarında doktora yapan Alexis Earl liderliğindeki ekip tarafından yürütüldü. Sonuçlar, saygın bilim dergisi Nature’da yayımlandı.

“Sığırcık toplumu insanlar gibidir”

Prof. Rubenstein, “Sığırcıklar sadece aile bireylerinden oluşan basit topluluklar değil, tıpkı insanlar gibi akraba ve akraba olmayan bireylerin birlikte yaşadığı karmaşık yapılardır” dedi.

Araştırma kapsamında 2002-2021 yılları arasında Doğu Afrika savanlarında yaşayan yüzlerce kuşun binlerce etkileşimi gözlemlendi. 40 üreme sezonuna ait veriler ve genetik analizler birleştirilerek, yardımlaşmaların kimler arasında gerçekleştiği incelendi.

Akraba olmayanlara da yardım ediyorlar

Uzun yıllar boyunca aynı bireyler arasında tekrar eden yardımlaşmalar tespit edildi. Kuşlar, akrabalarını öncelikli olarak desteklese de, bazı bireyler akraba olmayan diğer kuşlara da istikrarlı şekilde yardım etti. Bilim insanları bunu, hayvanlar arasında uzun vadeli “dostluk ilişkileri” olarak tanımlıyor.

Araştırmacı Alexis Earl, bu tür davranışların ancak uzun vadeli ve kapsamlı veriyle tespit edilebildiğini vurgulayarak, benzer yardımlaşma ağlarının başka hayvan türlerinde de bulunabileceğini belirtti.

“Hayvanlar âlemi sosyal ilişkilerle dolu”

Araştırma, Rubenstein ve ekibinin dünyanın farklı yerlerinde yürüttüğü çok sayıda projeye dayanıyor. Bilim insanları daha önce Karayipler’de karidesler, Afrika’da yaban arıları, Asya’da böcekler, Avustralya’da fare ve kertenkeleler üzerinde de sosyal davranışları incelemişti.

Prof. Rubenstein, “Bu tür karşılıklı yardıma dayalı ilişkilerin hayvanlar arasında sandığımızdan çok daha yaygın olduğunu düşünüyoruz. Ancak çoğu zaman bunu görebilecek kadar uzun süreli araştırmalar yapılmıyor” dedi.