“Muharrem” hürmet edilen anlamındadır. Bu ay, Hz. Peygamber (sas) tarafından Allah’ın ayı diye nitelendirilmiştir (Müslim, Sıyâm, 202;). Bu niteleme Muharrem ayının faziletine, ilahî feyz ve bereketinin bolluğuna işarettir.
Sözlükte “haram kılınan, yasaklanan; kutsal olan, saygı duyulan” anlamlarındaki muharrem savaşmanın haram kabul edildiği dört aydan birinin adıdır. Bu ayın İslâm’dan öncesi Arab-ı bâide (Âd ve Semûd) veya Arab-ı âribe döneminde mü’temir ve mûcib diye adlandırıldığı rivayet edilir. Bazı kaynaklarda muharremin Câhiliye devrinde “nâtık” şeklinde anıldığı belirtilmekteyse de (Mes‘ûdî, II, 207) nâtık ramazan ayının ismiydi (İbn Düreyd, III, 489; Lisânü’l-ʿArab, “emr” md.; Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ, s. 52).
Muharremü’l-harâm şeklinde de bilinen bu ay Osmanlı belgelerinde (م) kısaltmasıyla gösterilmiştir.
Hicrî takvimde yer alan ay isimlerinin milâdî V. yüzyılın başlarında Hz. Peygamber’in baba tarafından beşinci dedesi Kilâb b. Mürre tarafından belirlendiği nakledilmektedir.
Kur’ân-ı Kerîm’de muharrem kelimesi ay ismi olarak geçmemekle birlikte saldırıya uğrama durumu hariç savaşın haram olduğu aylardan söz edilerek bu aylara saygı gösterilmesi emredilmiştir (el-Bakara 2/191, 194, 217; el-Mâide 5/2, 97; et-Tevbe 9/5, 36). Resûl-i Ekrem haram ayları zilkade, zilhicce, muharrem ve receb olarak açıklamıştır (Buhârî, “Megāzî”, 77).
Muharrem, Kurban Bayramı ve hac ibadetinin kendisinde gerçekleştiği Zilhicce’den sonra gelen kutlu bir aydır. Allah Tealâ tarafından hürmete layık aylardan biri olarak belirtilen Muharrem ayını Peygamberimiz de (sas), “Allah’ın ayı” olarak nitelendirmiş ve Ramazan orucundan sonra en faziletli orucun bu ayda tutulan oruç olduğunu ifade etmiştir. (Müslim, Sıyâm, 202)
Muharrem ayının onuncu günü de tarihimizde ve hafızalarımızda derin bir hüzün ile yer eden Âşûrâ günüdür. Bu elim günde, Sevgili Peygamberimizin torunu ve Hz. Ali ile Hz. Fatıma’nın gözünün nuru olan Hz. Hüseyin Efendimiz, yanında bulunan yetmişten fazla Müslüman ile birlikte Kerbelâ’da şehit edilmiştir. Kerbelâ, Allah ve Resûlü’ne iman edip, Ehl-i Beyt sevgisini gönüllerine nakşedenlerin ortak acısı, yürek sancısıdır. Bu menfur hadiseyi gerçekleştirenler, istisnasız bütün Müslümanların vicdanlarında mahkûm olmuşlardır. Kerbelâ’yı doğru okuyup anlamalı, ondan dersler çıkarmalıyız. Asla tarihin acılarından yeni acılar üretmemeli, hüzünleri yeni hazanlara dönüştürmemeliyiz.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basılan Diyanet Takvimi’ne göre 2025 yılı Muharrem ayı 26 Haziran Perşembe günü başlıyor. Bugün aynı zamanda Hicri yılın ilk günü dolayısıyla hicri yılbaşı.
10 Muharrem, 5 Temmuz 2025 Cumartesi günü ise aşure günü olarak idrak edilecek.