Yeryüzünün en üstün ve şerefli yeri, Medine’de Peygamberimiz Efendimizin medfun bulunduğu yani, defnedilmiş olduğu yerdir. Bu itibarla onun Kabr-i Şerifini ziyaret etmek mendubdur.
Esasen hacca gidip de Peygamberimizin kabrini ve onun hicret yurdu ve İslam’ın cihana yayıldığı yer olan Medine-i Münevvere’yi ziyaret etmeyen bir Mümin düşünülebilir mi?
Bir zaruret olmadıkça Müminin bu manevi hazdan kendini mahrum edeceğini düşünmek mümkün değildir.
Peygamber Efendimizin Kabr-i Şerifinin ziyaretinin faziletiyle ilgili hadis-i şerifler vardır. Bir tanesi şöyledir:
İbn Ömer’den (ra.) rivayete göre Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:
مَنْ زَارَ قَبْرِي وَجَبَتْ لَهُ شَفَاعَتِي
“Kim benim kabrimi ziyaret ederse ona şefaatim hak olur.”(271)
Peygamberimizin mescidinde namaz kılmanın fazileti hakkında şöyle buyrulmuştur:
صَلاَةٌ فِي مَسْجِدِي هَذَا خَيْرٌ مِنْ أَلْفِ صَلاَةٍ فِيمَا سِوَاهُ إِلاَّ الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ
“Benim şu mescidimde kılınan namaz, (Mekke’deki) Mescid-i Haram hariç, başka mescidlerde kılınan bin namazdan hayırlıdır.”(272)
Bunun içindir ki hacca giden her Müslümanın, hacdan önce veya sonra Medine’ye de giderek Peygamberimizin Kabr-i Şerifini ziyaret etmesi ve onun mescidinde namaz kılması iyi değerlendirilmesi gereken bir fırsattır.
Medine-i Münevvere uzaktan görülünce,
“Allahım, burası senin Peygamberinin haremidir, vahyinin indiği mübarek yerdir. Bu yeri benim için Cehennem’den korunma, azaptan ve hesaptan güvence vesilesi kıl.” diye dua edilir.
Medine’de kalınacak yere eşyalarını yerleştiren kimse mümkünse gusleder, değilse abdest alır. Temiz elbiseler giyer, güzel koku sürünür, salutüselam getirerek edep ve tevazu içinde Mescid-i Saadet’e gider.
Kerahet vakti değilse iki rekât tehiyyatü’l-mescid kılar. Dilediği duaları yapar. Sonra büyük bir tevazu ve edeple Kabr-i Saadete yaklaşır. Peygamberimizin mübarek başı hizasında yüzünü Peygamberimize çevirerek durur ve bununla ilgili selam ve duayı okur. Bundan sonra bir metre kadar sağ tarafa ilerleyip Hz. Ebu Bekir’in (ra.) başı hizasında durur, selam ve duadan sonra bir metre kadar daha sağa ilerleyip Hz. Ömer’in (ra.) başı hizasına gelir, selam ve dua okunduktan sonra Resul-i Ekrem’in başı hizasına gelip kıbleye karşı durur ve burada da dua okur. Daha sonra Ravza-i Mutahhara’ya gelir, orada dilediği duaları yapar ve çokça salatüselam getirir.
Peygamberimizin kabrini, Beytullah’ı tavaf eder gibi tavaf etmek caiz değildir. Kabr-i Şerif’e el sürmek, onu öpmek mekruhtur.
Medine-i Münevvere’de ikamet ettiği sürede beş vakit namazını Mescid-i Saadet’te kılar. Boş vakitlerini de kaza ve nafile kılarak ve Kur’an okuyarak değerlendirir.
Medine-i Münevvere’den ayrılmak istediğinde Mescide gelir, iki rekât namaz kılar ve dua ederek ayrılır.(273)
KAYNAKÇA:
271. Keşfu’l-hafâ, II, 250, Beyrut 1351. Hadisi Taberânî ve Dârekutnî rivayet etmişlerdir.
272. Buhârî, “Mekke ve’l-Medîne, 1, “Hacc”, 94.
273. Bu ziyaretlerde okunacak dualar Hac Rehberi kitabında mevcuttur.
Kaynak: DİB İslam İlmihali