Gazze’deki hükümetin medya ofisinden 5 Mayıs’ta “Acil Uyarı” başlığıyla yayımlanan açıklamada, “Gazze Şeridi’ndeki hastaneler, İsrail işgalinin uluslararası kuruluşların yakıta ulaşmasını engellemesi ve ablukayı sürdürmesi nedeniyle 48 saat içinde çöküşün eşiğine gelecek.” ifadelerine yer verildi.
İsrail’in, Gazze’de uluslararası ve Birleşmiş Milletlere ait kuruluşların hastaneler için tahsis edilen yakıt depolarına erişimini engellemesi nedeniyle binlerce hasta ve yaralının hayatlarını tehdit eden bir “felaketin eşiğinde” olduğu belirtildi.
Yakıt sıkıntısı nedeniyle “tehlike çanlarının çaldığı” hastanelerden biri de Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentindeki Aksa Şehitleri Hastanesi. Yakıt ve yedek parça sıkıntısı nedeniyle, hastanedeki sağlık hizmetinin durmasından endişe ediliyor.
Aksa Şehitleri Hastanesi Sözcüsü Halil Dekran, yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun, yakıt girişine izin vermemesinin, özellikle hastanelerde kritik öneme sahip “yoğun bakım, kalp damar cerrahisi, ameliyathaneler, diyaliz ve yeni doğan üniteleri ile laboratuvarlar ve görüntülemelerin yapıldığı radyoloji bölümlerini” tehdit ettiğini söyledi.
Yakıt sıkıntısının, ambulansların da İsrail’in hedef aldığı yerlerdeki yaralılara ulaşamaması anlamına geldiğini aktaran Dekran, “İsrail ordusu, şuan tüm hastaneleri hizmet dışı bırakıyor ve hedef alınan yerlerdeki yaralıları da ölüme terk ediyor. Yakıt girmez ve hastane içindeki birimlere elektrik verilemezse bu, hasta ve yaralıların idam hükmü anlamına gelir.” dedi.
İsrail’in 2 ayı aşkın süredir, ilaç ve tıbbi malzeme girişine izin vermediğini ve şuan faaliyetteki hastanelerin bile yaşanan bu ilaç sıkıntısından ötürü tam hizmet veremediğini kaydeden Dekran, “Bu durum böyle devam ederse gerçek bir sağlık felaketiyle karşı karşıya kalacağız. Durum çok tehlikeli. O yüzden iş işten geçmeden ilgili kurumlara, sınır kapılarını açması ve Gazze’ye yakıt ve ilaç girişine izin vermesi için İsrail’e baskı yapma çağrısında bulunuyoruz.” diye konuştu.
Hastanede tedavi gören küçük kızına refakat eden anne Neval Ebu Ruveyda da hastanelerin hizmet dışı kalmasından duyduğu endişeyi, “Evlerdeki elektrikleri kesmişlerdi, şimdi hastaneler de mi karanlıkta kalacak. Oksijen tüplerine bağlı olanlar nasıl nefes alacak.
Yoğun bakımdakiler ne yapacak. Kısacası ölecekler. Yavaş yavaş herkes ölecekler, kimse kalmayacak. Elektrik sıkıntısı pek çok bölümü etkiler, suni teneffüs cihazına bağlı olanlar, ameliyathanedekiler, yoğun bakımdakiler, diyalize giren böbrek hastaları. Hastanede her şey elektriğe bağlı.” ifadeleriyle anrlattı.
Refakat ettiği kızının hiçbir şey yiyip içmediğini ve çok bitkin olduğunu dile getiren anne Ebu Ruveyda, “Gazze’de yiyecek hiç bir şey kalmadı. Olan da çok pahalı. Biz yemeyip aç dururuz da bu çocuklar nasıl duracak. Biz kendimizi kandırırız, ama onları nasıl kandıracağız. Onları kimse kandıramaz. Sürekli anne bunu, anne şunu istiyoruz diyorlar.” dedi.