Gazze’ye ablukasını sıkılaştırıp yardım girişini kısıtlayarak insani felakete yol açan işgalcilerin hedefinde yerinden edilen Filistinlilerin çadırları, yardım almak isteyen siviller ve yerleşim birimleri vardı.
Sağlık alanındaki kaynaklardan ve görgü tanıklarından edinilen bilgiye göre, işgalcilerin Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’un batısında yer alan el-Mevasi bölgesinde yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı bir çadırı bombaladı.
Katil İsrail’in saldırısında 4 kişilik bir aile tamamen yok oldu, toplamda 5 kişi hayatını kaybetti.
Mevasi bölgesinde bir diğer çadırın daha işgal güçlerince hedef alınması sonucu biri çocuk 2 kişi yaşamını yitirdi.
İşgalcilerin Gazze’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinin güney doğu bölgelerini hedef alan yoğun saldırılarında 2 Filistinli hayatını kaybetti.
Öte yandan işgalcilerin dün Deyr el-Belah’ın geniş bir bölgesi için “sürgün emri” çıkarmasının ardından bölgedeki Filistinliler gece boyunca güvenli yer arayışıyla diğer bölgelere yöneldi.
İşgalcilerin Gazze kentinde insani yardım bekleyen Filistinlileri hedef alması sonucu 5 kişi yaşamını yitirdi.
Gazze Şeridi’nin kuzeyinde de işgalcilere ait insansız hava araçlarının Cibaliya bölgesinde düzenlediği 2 saldırıda 5 Filistinli hayatını kaybetti.
Katil İsrail savaş uçaklarının Gazze kentindeki Nasr Caddesinde bir evi hedef alması sonucu 1 Filistinli yaşamını yitirdi.
Kentin Rimal Mahallesinde bulunan belediye parkı yakınında yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı bölgede bir anaokulunu bombalaması sonucu bir çocuk yaralandı.
Alman hükümetinin, Yeşiller Partisinin konuya ilişkin soru önergesine verdiği yanıtında, GHF’nin yeni dağıtım mekanizması eleştirilerek, “Alman hükümeti, bu mekanizmanın sivil nüfusa yeterince ulaşmadığının ve insani ilkelere uygun şekilde çalışmadığının artık açık olduğunu düşünüyor.” denildi.
Alman hükümetinin cevabında, Gazze Şeridi’ndeki insani durum dayanılmaz olarak nitelendirilerek, “Halkın çektiği acıların hafifletilmesi ve insani durumun, insani ilkelere ve uluslararası insancıl hukuka tamamen uygun bir şekilde iyileştirilmesi gerekiyor.” ifadesi kullanıldı.
Ayrıca yardım malzemelerine ulaşmaya çalışırken insanların hayatını kaybettiklerine işaret edilerek, bu şoke edici hadiselerin mümkün olan en kısa sürede kapsamlı bir şekilde aydınlatılması istendi.
İşgalcilerin uluslararası insancıl hukuka uyma ve Gazze’deki sivilleri mümkün olan en iyi şekilde koruma sorumluluğuna sahip olduğu vurgulandı.
Hükümetin yanıtında, Almanya’nın işgalcilere, Gazze’de yardım dağıtımlarının tamamen yeniden başlatılmasını kolaylaştırması ve Birleşmiş Milletler (BM) ile insani yardım kuruluşlarının çalışmalarını bağımsız ve tarafsız bir şekilde yürütebilmelerini sağlaması çağrısında bulunuldu.
27 Mayıs’tan bu yana katil İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 922’ye, yaralıların sayısı da 5 bin 861’e çıktı.
Belga haber ajansının haberine göre, Philippe, Belçika Milli Günü vesilesiyle ülkesine seslendiği konuşmasında, uluslararası hukukun ayaklar altına alındığında “öngörülemezlik ve şiddetin serbest kaldığını” dile getirdi.
Gazze’deki sivillerin açlıktan ve bombardımanlar altında hayatını kaybettiğini kaydeden Philippe, “Mevcut durum çok uzun süredir devam ediyor. Bu, insanlık için bir utançtır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin bu dayanılmaz krize derhal son verilmesi çağrısını destekliyoruz.” dedi.
Philippe, çocuklarını kaybeden biri Filistinli diğeri katil İsrailli iki babayla görüştüğünü ifade ederek, “Bu babalar bize, siyasi boyutun ötesinde, söz konusu olanın her zaman insanlık onuru olduğunu hatırlatıyor.” diye konuştu.
Avrupa’nın bugün tanık olunan “acımasız güç mücadelelerine karşı” inandırıcı bir alternatif haline gelmesi gerektiğini söyleyen Philippe, “Uluslararası hukuku ve insan haklarını gözeterek insan onurunu koruyabiliriz.” ifadesini kullandı.