Tevhid, İslam dininin en temel ilkesi, bütün peygamberlerin insanlığa gönderiliş gayesidir. Kur’an-ı Kerim’de “Senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki ona, “Benden başka ilah yoktur, şu hâlde bana kulluk edin.” diye vahyetmiş olmayalım.” (Enbiya, 21/25) buyurulur. İslam’ın tevhid ilkesi, kâinatı yaratan ve yöneten Allah Teâlâ’nın zatında, sıfatlarında bir ve tek olmasıdır. O’nun eşi, benzeri ve ortağı yoktur. Bununla birlikte tarih boyunca insanoğlu Allah’a inandığı hâlde O’na çeşitli varlıkları ortak koşmuştur. (Yûsuf, 12/106) Bunun en önemli nedeni insanın Rabbini gerektiği şekilde tanımaması, O’nun isim ve sıfatları ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmamasıdır. Tevhid inancı, insanın en temel ihtiyacı olan güven duygusunu ona kazandırır. Allah’tan başkasına teslim olmayan insan bireysel olarak da gerçek hürriyeti elde etmiş olur. Mutlak gücün Allah Teâlâ olduğunun bilincinde olmak huzur ve mutluluk içinde bir yaşamın en temel ilkesidir.
Bir Ayet: İbrâhim’i Beytullah’ın bulunduğu yere yerleştirdiğimizde de şöyle demiştik: “Bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, kıyamda duranlar, rükûa ve secdeye varanlar için evimi tertemiz tut.” (Hac, 22/26)