İsrail’de tsunami biçiminde artan uluslararası tepki endişesi hakim

Yedioth Ahranoth gazetesinin haberinde, İsrail ordusunun Filistinlileri Gazze’nin güneyine sürme amacıyla kara saldırılarının yeniden başlaması üzerine uluslararası baskının arttığı hatırlatıldı.

İngiltere, Fransa ve Kanada’nın yaptığı ortak açıklamayla İsrail’in Gazze’ye saldırılarını sonlandırma çağrısına işaretle, söz konusu ülkelerin yanı sıra Belçika, Lüksemburg ve diğer Batı ülkelerinin Filistin devletini tanımaya hazırlandığı aktarıldı.

Ortak açıklamanın ardından, işgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsrailli kişi ve kurumlara yaptırım kararı almasının yanında İsrail ile serbest ticaret anlaşmalarını askıya alması, İngiltere’nin attığı somut adımlar arasında gösterildi.

Ayrıca Avrupa Birliğinin (AB) İsrail ile işbirliği anlaşmasını gözden geçirme kararının “ciddi sonuçları olabilecek önemli bir adım” olduğu kaydedildi.

ABD tavrını ortaya koymuyor

ABD’nin şu ana kadar Avrupa ve Batı ülkelerinden İsrail’e yönelik açıklama ve somut adımlara karşı tepkisiz kaldığına dikkati çekildi.

ABD Başkanı Donald Trump ve yönetiminin, İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu ve hükümeti için “sabrının tükendiği” yönündeki haberlere işaret edilerek, Gazze konusunda henüz kesin tavrını ortaya koymadığı belirtildi.

Tel Aviv’in aleyhine olası bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararında ABD’nin veto kararını, kullanıp kullanmayacağı endişesi de İsrail’de hakim.

“Şiddetlenecek tsunamiyle karşı karşıyayız, en kötü durumdayız”

Yedioth Ahranoth’a konuşan üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, İsrail’in karşılaştığı uluslararası manzarayı şöyle tanımladı:

“Daha da şiddetlenecek bir tsunamiyle karşı karşıyayız. Şu güne kadarki en kötü durumdayız. Bu bir felaketten daha öte, dünya bizimle değil. Dünya, Kasım 2023’ten itibaren sadece ölü Filistinli çocukları ve evlerin yerle bir edildiğini görüyor ve bundan bıktı. İsrail bir çözüm sunmuyor, Gazze’de yarın için bir hazırlık yapmıyor, ümit yok. Sadece ölüm ve yıkım. Sessiz bir boykot vardı, bu daha da artacak. Bunu hafife almamalıyız, kimse İsrail ile anılmak istemeyecek.”

İsrailli diplomat, hükümetteki aşırı sağcılar Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich gibi isimlerin Gazze’de Filistinlileri “sürme, başka ülkelere ihraç etme, aç bırakma, mağlubiyet” gibi mesajlarının Tel Aviv’in uluslararası alandaki durumunu zora soktuğunu dile getirdi.

Netanyahu hükümetinin eleştirilerin odağında olmasının bir diğer sebebinin de Başbakan Netanyahu’nun, bir ateşkes anlaşmasına rağmen saldırıların devam etmesi için baskı yaptığı bir konumda görülmesi olduğunu belirten İsrailli yetkili, Batılı ülkelerin İsrail’in Gazze’yi işgaline karşı çıktığını, son kara saldırısının Smotrcih ve Ben-Gvir’in “vizyonunu gerçekleştirmek için bir araç olarak değerlendirdiğini” kaydetti.

İsrailli diplomat, “Hükümet politikasını İsrail içinde açıklayamadıysa, bunu yurt dışında açıklama konusunda nasıl başarılı olacak?” diye sordu.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, İsrail ile yeni serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakerelerin askıya alındığını açıklamış, İsrail’in Londra Büyükelçisi Tzipi Hotovely de Gazze’ye saldırıları nedeniyle Dışişleri Bakanlığına çağırılmıştı.

Ayrıca İngiltere Dışişleri Bakanlığı, işgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilerin topraklarını gasbeden ve Filistinlilere saldırılar düzenleyen bazı İsrailli kişi ve kurumlara yaptırım kararı aldığını açıklamıştı.

İsrail saldırılarını yoğunlaştırmıştı

Gazze Şeridi’nde sivillere yönelik saldırılarını yoğunlaştıran İsrail ordusu, işgali genişletip kalıcı hale getirecek kara saldırılarına başladığını duyurmuştu.

İsrail ordusu, Gazze’nin özellikle kuzeyi ve diğer bölgelerde Filistinlilere saldırı tehdidi içeren ve güneye gitmelerini emreden ilanları havadan atmıştı.

Birleşmiş Milletler, insan hakları örgütleri ve uluslararası yardım kuruluşları, İsrail ordusunun söz konusu kara saldırısının zaten felaket halindeki insani durumu daha da kötüleştireceği uyarısı yapmıştı.

İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyinde Filistinlileri sürdükten sonra sınırlı miktarda insani yardım dağıtacağı “toplama kampları” kurduğu yerel basına yansımıştı. İsrail ordusunun, güneydeki Refah kentinde geniş alanları düzleyerek bunun için hazırladığı uydu görüntüleriyle ortaya çıkmıştı.