Büyük Çamlıca Camisi’nde düzenlenen tören, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Törende, Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı, imam hatip ortaokullarında eğitim gören 137 öğrenciden oluşan koro ilahiler seslendirdi.
Törende konuşan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, 1951’de kurulan İlim Yayma Cemiyetinin ve 1973’te kurulan İlim Yayma Vakfının, Türkiye’nin 75 yıllık eğitim markası haline geldiğini söyledi.
Erdoğan, ülkenin dört bir yanında önce imam hatip okullarını desteklemek için kurulan İlim Yayma Cemiyeti ve İlim Yayma Vakfının bugün yurtlar, üniversiteler, çok yaygın eğitim ve kurs programlarıyla Türkiye’de eğitime destek veren en büyük sivil toplum hareketi haline geldiğini kaydetti.
Vakıf olarak İl Milli Eğitim Müdürlüğüyle bu projede işbirliği yaptıklarını aktaran Erdoğan, “Başka projelerde de işbirliği yapıyoruz. Özellikle son dönemde çok değerli öğretmenlerimizin kendilerini geliştirmek adına desteklenmesine önem ve ağırlık veriyoruz. Yaz programlarıyla öğretmenlerimizin Anadolu’nun dört bir yanından gelip kültürel gezilerle İstanbul’u tanımalarını, bazı önemli isimlerle bir araya gelmelerini sağlıyoruz.” dedi.
Birçok okulda kütüphane kurulmasına destek verdiklerini anlatan Erdoğan, “Geride bıraktığımız 50. yılı münasebetiyle Türkiye’nin farklı illerinde, özellikle deprem bölgesi ön planda olmak üzere 50 okulda 50 kütüphane hayata geçirdik. Deprem bölgesinde 36’sını bitirdik, onlar bu sene açıldı. İstanbul’da da 14 okulumuzda 14 kütüphane yapıyoruz. Bir tane de Afrin’de 51’inci kütüphanemizi yapmış olduk. İlim Yayma Vakfı olarak Milli Eğitim Bakanlığımızla yakın çalışmaya, öğretmenlerimizi, öğrencilerimizi desteklemeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, İlim Yayma Vakfının amacının “güzel insan” yetiştirmek olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Rahmetli hocamız Sabahattin Zaim’in tabiriyle biz, güzel insan yetiştirmeye çalışıyoruz. Güzel insan, hayatını sadece kendisi için değil, komşuları, akrabaları, vatanı, milleti, ümmeti ve tüm insanlık için yaşayan kişidir. Rabb’inden çekinen, onun rahmetinden uzaklaşmaktan korkan, Efendimizin hayatını örnek alan bir insanı kastediyoruz. Hayatı anlamlandırmanın yolu, keyfimize göre yaşamak değil, insanlığa katkı sunmaktır. İnşallah bu programa katılan bütün çocuklarımız da bu yolun yolcuları olurlar. Hayatlarını sadece kendileri için değil, toplum, ülke, ümmet ve bütün insanlık için yaşarlar ve anlamlandırırlar.”
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür ise öğrencilerle çok anlamlı yarışmaya şahitlik ettiklerini söyledi.
Türkiye’de ilk kez yapılan yarışmanın diğer illere örnek olmasını istediklerini belirten Yentür, “Bu yarışma bize yeni şevk verdi. Seneye anne babaları da yarışmaya alacağız. Ailelerle beraber ilkokullarda temel dini bilgileri, Siyer-i Nebi’yi, Peygamber Efendimizin hayatını da ilkokul grubuna katacağız.” bilgisini verdi.
Milli, manevi, insani, ahlaki ve vicdani değerlerle donanmış bir nesil yetiştirmek için çalıştıklarını vurgulayan Yentür, şöyle konuştu:
“Teknolojik gelişmeleri ve dünyayı yakından tanıyan, en önemlisi özgüveni sağlam, bu ülkenin vatandaşı, Müslüman olmaktan gurur ve onur duyacak, bunu her yerde ifade edecek, bunun gereğini de yapacak, özü, sözü sağlam nesiller yetiştirmek en büyük amacımızdır. Bu ülkenin ruhu da mayası da bu zaten; bilimde, sanayide, teknolojide ileri gidecek, aynı zamanda bir kefede adalet ve merhamet, şefkat temelini de asla terk etmeyecek. Kendisi için istemediğini bir başkası için de istemeyecek. Empati kurabilecek sağduyulu nesiller yetiştirmek istiyoruz.”
Yentür, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına da değinerek, 10 binden fazla çocuğun öldüğünü, binin üzerinde öğretmenin şehit olduğunu anlattı.
Türkiye’nin eğitimde yaptığı yeniliklerle büyük başarılar yakaladığını vurgulayan Yentür, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin de bunun için olduğunu, 1 milyon 100 bin öğretmen kadrosuyla güzel işlere imza atıldığını dile getirdi.
Konuşmaların ardından yarışmada dereceye giren kız ve erkek öğrencilere ödülleri verildi.
Kaynak: AA