Nefes Gazetesi Yazarı Nuray Babacan, bugünkü köşe yazısında Ankara kulislerinden sıcak gelişmeleri aktarırken, 2024 yılında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanlığı görevinden ayrıldıktan sonra da gündemden düşmeyen Hafize Gaye Erkan’ın adı yeniden anılmaya başlandı. Erkan’ın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde etkin bir göreve getirileceği iddiaları, kulisleri hareketlendiren en önemli başlık oldu.
Resmi Gazete’de yayımlanan bir karar ile Dijital Dönüşüm Ofisi, Finans Ofisi, İnsan Kaynakları Ofisi ve Yatırım Ofisi birleştirilerek “Yatırım ve Finans Ofisi” adı altında yeni bir yapılanma oluşturuldu. Bu adım, Erkan’ın Külliye’deki bir göreve atanacağı söylentilerini alevlendirdi. Yazısında bu iddiaların arkasında ise Erkan’ın, ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi Tom Barrack ile güçlü bir ilişkisi olduğuna dair kulislerde dolaşan bilgiler yer alıyor. İddialara göre, bu iyi diyalog Türkiye için büyük bir avantaj sağlayabilir.
Ancak, Hafize Gaye Erkan’ın Külliye’de bir görev almasının, mevcut ekonomi yönetimini rahatsız edeceği de konuşuluyor. Mehmet Şimşek’in liderliğindeki ekonomi yönetiminin iki başlı bir yapıya dönüşmesinin ekonomiyi daha da zor duruma sokacağı endişeleri, kulislerde sıkça dile getirilen görüşlerden biri.
Hürriyet Gazetesi’nden Ahmet Hakan’a verdiği 2023 yılı sonundaki röportajda, Erkan, “Apartman görevlimiz Sadık Abi’ye çoğu zaman fiyatları soruyorum” diyerek dikkatleri üzerine çekmişti. Bu açıklamalarıyla gündem olan Erkan, o dönem şöyle devam etmişti: “Biz dışarıdan alınan yoğurt yemiyoruz, mayalıyoruz. Süt fiyatları bazen markette artmıyor ama TÜİK istatistiklerinde arttığını görüyorum. Apartman görevlimiz olan Sadık Abi’ye de çoğu zaman fiyatları soruyorum. Onu sorguya çekiyorum. Ben ‘indi’ diyorum. O ‘inmedi’ diyor. Sürekli ‘Fiyatlar inmedi, istersen git şu soğanın fiyatına bir bak’ diyor.”
Tüm bu gelişmeler ışığında, Hafize Gaye Erkan’ın yeniden gündeme gelmesi, sadece ekonomi değil, Türkiye’nin geleceği adına yeni bir dönemin habercisi olabilir. Ancak bu dönüşümün Türkiye’nin ekonomisine ve siyasi atmosferine etkileri, zamanla daha net bir şekilde anlaşılacak gibi görünüyor.
