Bütçede uzun yıllardır en büyük açıklardan biri olan enerji harcamalarını yerli ve milli üretimle çözmeyi hedefleyen Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en büyük keşiflerinden birine imza attı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Mart 2025’te Göktepe-3 kuyusunda çalışmalara başlayan Abdulhamid Han gemisinden çok değerli bir müjde alındığını duyurdu. Yaklaşık 49 günlük bir çalışmanın ardından bölgede 75 milyar metreküplük yeni bir doğalgaz keşfi yapıldığı bilgisini paylaştı.
Türkiye’deki tüm konutların yaklaşık 3,5 yıllık enerji ihtiyacını tek başına karşılayabileceği duyurulan bu yeni keşfin bugünkü değeri yaklaşık 30 milyar dolar.
Elbette Türkiye geçmiş yıllarda da farklı bölgelerde önemli keşiflere imza atmıştı. Ancak uzmanlar, son keşfin bugüne kadarkilerden farklı olduğunu ve bunun da çok kritik kazanımlar sağlayabileceğini söylüyor.
Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Türkiye’de enerji dendiğinde akla gelen ilk isimlerden. Aynı zamanda küresel enerji çevrelerince de bir hayli tanınıyor.
Prof. Dr. Kumbaroğlu, Türkiye’nin enerji stratejisinde son yıllarda çok önemli olaylara tanıklık ettiğimizden bahsediyor. Nükleer enerjiden hidroelektriğe, rüzgardan jeotermale, güneş enerjisinden petrol ve doğal gaza kadar her alanda ciddi yatırımlar yapıldığını anımsatıyor.
Bugüne kadar Akdeniz’de 11, Karadeniz’de 38 sondaj yaptığımıza dikkat çeken Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Göktepe-3 kuyusunda keşfedilen gazın diğerlerine göre neden çok daha değerli olduğunu şu sözlerle anlatıyor:
“Yeni keşif aynı sahada daha önce yapılan keşiflerle birlikte değerlendirildiğinde çok farklı bir önem taşıyor. Çünkü bölgede gerekli altyapı yatırımları yapıldı, dolayısıyla bu gazı ekonomiye kazandırmanın marjinal maliyeti çok düşük.
Başka bir sahadaki yeni bir keşif olsaydı boru hatlarının döşenmesi, işleme tesisinin kurulması derken ciddi yatırım yapılması gerekecekti. Oysa Sakarya gaz sahası için bu altyapı zaten kuruldu.
Bu sebeple yaklaşık 30 milyar dolarlık değere sahip yeni keşfin ekonomiye katkısı daha önceki keşifler gibi değil, maliyeti çok daha düşük bir keşif.”
Bu keşfin Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığının azaltılmasına ve bu alandaki bağımsızlık hedeflerine katkı sağlayacağını da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Kumbaroğlu, Ankara’nın hamlelerinin dünyanın dört bir yanında ilgiyle izlendiğini de sözlerine ekledi.
Uluslararası Enerji Ekonomisi Derneği’nin 4-6 Aralık 2025 tarihlerinde Antalya’da düzenleneceği organizasyona enerji alanından çok sayıda üst düzey ismin de katılacağını anlatan Kumbaroğlu, “Hem çok farklı alanlarda atılan adımlar hem yeni yapılan keşifler diğer ülkelerin radarında. Türkiye’nin enerji alanında bir köprü ülke olacağı konuşuluyordu. Ancak bunun çok ötesinde bir potansiyelimiz var. Ankara, enerjide küresel merkezlerden biri olma yolunda doğru stratejiyle ilerliyor. Tüm bu gelişmeleri Antalya’daki zirvede uluslararası muhataplarımıza da detaylıca anlatacağız” dedi.