Gazze’deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, “İsrail işgal ordusu, Gazze Şeridi’nde yerinden edilen ve açlık çeken insanlara yemek sağlayan 26 aşevini ve 37 yardım dağıtım merkezini doğrudan hedef alarak bir insanlık suçu işledi. Bu saldırılar, İsrail’in 2,4 milyondan fazla Filistinliyi aç bırakmayı bir tür savaş ve soykırım aracı olarak kullandığını açıkça ortaya koyuyor.” denildi.
İsrail’in, yaklaşık bir aydır sınır kapılarını tamamen kapatarak Gazze’ye insani yardım girişini tamamen engellediği vurgulanan açıklamada, mart ayının başından bu yana 16 bin 800 yardım tırı ve 1400 yakıt tırının (mazot ve mutfak gazı) Gazze’ye ulaşması gerekirken İsrail’in tüm bu yardımların girişini engellediği aktarıldı.
Bu durumun, Gazze’de hayatta kalma şartlarını daha da zorlaştırdığı ve halkın acılarını derinleştirdiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“İsrail ayrıca, 200 bin çadır ve 60 bin konteynerin girişini engelleyerek yaklaşık 280 bin evsiz Filistinli ailenin barınma hakkını elinden aldı. Enkaz kaldırma çalışmaları için gerekli ağır iş makinelerinin girişine de izin verilmiyor, bu nedenle 11 binden fazla şehit ve kayıp, hâlâ yıkıntılar altında. Bu durum, Gazze’de yaşanan insani felaketin boyutlarını gözler önüne seriyor.”
İsrail’in Gazze’ye 18 yıldır uyguladığı ablukaya işaret edilen açıklamada, bugün yaşananların Tel Aviv’in yıllardır sürdürdüğü aç bırakma politikasının bir devamı olduğu ve benzeri görülmemiş bir vahşete ulaştığı vurgulandı.
Gıda ve ilaç kaynakları hedef alınarak Gazze halkının ölüme mahkum edildiğinin altı çizilen açıklamada, “Bu vahşet karşısında uluslararası toplumun sessizliği ve insani kuruluşların harekete geçmemesi büyük bir utanç kaynağıdır.” ifadesi kullanıldı.
Bu acımasız politikaların devam etmesinin, Gazze’de daha fazla insanın acı çekmesine ve yavaş yavaş ölüme mahkum edilmesine yol açacağına dikkati çekildi.
Gazze’deki insani felaketin sorumlusunun İsrail ve ABD olduğu vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Özgür dünya devletlerini, bu insanlık suçlarını kınamaya ve uluslararası hukuka göre İsrail’i soykırım suçlarından yargılamaya çağırıyoruz.
Uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler ve tüm insan hakları kuruluşlarını derhal harekete geçmeye ve bu suçları durdurmak için acil önlemler almaya davet ediyoruz.”
İsrail, Hamas ile sağlanan ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşamasının sona ermesinin ardından 2 Mart’tan itibaren Gazze Şeridi’ne insani yardımların girişini durdurma kararı almıştı.
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda 2,4 milyon nüfusa sahip Gazze Şeridi’nde yaklaşık 2 milyon kişi yerinden edildi. Sivil altyapıyı ve hastaneleri de hedef alan İsrail, Gazze’de insani bir felakete neden oldu.
Bölgeye su ve elektrik tedarikinin kesilmesi ve sınır kapılarının kapalı tutulması Gazze’deki Filistinlilerin yaşadığı zor şartları daha da derinleştiriyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.
İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 896’den fazla Filistinli hayatını kaybetti, 1984’ü aşkın kişi yaralandı.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 50 bin 251’e, yaralıların sayısı ise 114 bin 25’e yükseldi.
