Osmanlıların Balkanlarda kalıcı hâle gelmesiyle Kosova, İmparatorluk topraklarına bağlandı. Menemen dolaylarından getirtilen Türkler ve Anadolu’dan gelen Tatarlarla iskân edilmeye başlandı. Kosova’nın Türk tarihinde II. Kosova Savaşı’na sahne olması bakımından ayrıca önemi vardır. Osmanlı hâkimiyetinin ilk dönemlerinde bölgenin etnik ve dinî durumunda büyük bir değişme olmadı. 1480’lerde Prizren civarındaki köylerde Müslüman nüfus yoktu. Diğer yerlerde de durum buna benzemekteydi. XVI. yüzyılın ikinci yarısında Müslüman nüfusta artışlar başladı. Vulçıtrın, Prizren, Priştine gibi şehirler hızlı bir şekilde büyüdü ve kalabalık Müslüman nüfusa sahip merkezler hâline geldi. I. Dünya Savaşı’nın ardından Kosova’da da diğer Balkan vilayetleri gibi siyasi karışıklıklar çıktı. 1913 Londra Antlaşması ile Kosova vilayetinin Sırbistan’a terk edildiği sırada nüfusun çoğunluğunu Müslüman Türkler ve Bulgarlar ile Arnavutlar teşkil ediyordu.
Bir Hadis: “Kim malını savunurken öldürülürse, o şehittir.” (Nesâî, Muhârebe, 22)