Kurban ibadeti, bizzat mükellefin kendisi tarafından yerine getirilebileceği gibi vekâlet yoluyla da yapılabilir. Önemli olan, kişinin niyetinin Allah için olması ve kurbanın vekâleti veren mükellef adına kesilmesidir. Vekâlet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları vasıtasıyla verilebilir. Vekâletle kesilen kurbanın yurt içinde başka bir ilde ya da yurt dışında kesilmesinde sakınca yoktur. Kurban fiyatlarının kesilen ülkeye göre az veya çok olması bu durumu değiştirmez. Ancak yaşadığı yerde muhtaç ve fakirler varsa kişinin, kurbanını orada kesip dağıtması daha uygun olur. Çünkü kişinin yaşadığı yerdeki fakirlerin ve komşuların onun üzerinde hakları vardır. Kurban kesilmeksizin bedelinin sadaka olarak dağıtılması durumunda mükellef üzerinden kurban kesme yükümlülüğü düşmüş olmaz. Çünkü her ibadetin kendine özgü bir yapılış şekli vardır. Kurban ibadeti de ancak kurban olacak hayvanın usulüne uygun olarak kesilmesiyle yerine getirilebilir.
Osmanlı Devleti’nin 36. ve son padişahı Sultan Mehmed Vahdeddin’in vefatı (1926)