

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansından (IRENA) yapılan açıklamaya göre, ajansın, İklim Politikası Girişimi (CPI) ile hazırladığı rapor, küresel enerji dönüşümüne yönelik yatırımların geçen yıl 2,4 trilyon dolara çıkarak rekora ulaştığını ortaya koydu.
Bu tutarın yaklaşık üçte biri yenilenebilir enerji teknolojilerine yönlendirilirken, bu alandaki küresel yatırım 807 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Ancak rapor, yenilenebilir enerji yatırımlarındaki yıllık artış hızının 2024’te yüzde 7,3’e düştüğüne işaret etti. Bu oran, bir önceki yıl kaydedilen yüzde 32’lik artışın oldukça gerisinde kaldı.
Rapor, yenilenebilir enerji yatırımlarının yüzde 96’sının elektrik sektöründe yoğunlaştığını gösteriyor. Güneş enerjisi yatırımları geçen yıl 554 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkarken, bu kalemde önceki yıla göre yüzde 49 artış kaydedildi.
Yenilenebilir enerji, şebekeler ve batarya depolama yatırımlarının toplamı, 2024’te fosil yakıt yatırımlarını geride bıraktı. Buna karşın, fosil yakıtlara yönelik harcamaların küresel ölçekte yeniden artış eğilimine girdiği belirtildi.
Enerji dönüşümü teknolojileri yatırımlarının yüzde 90’ı, geçen yıl da gelişmiş ülkeler ile Çin’de yoğunlaştı. Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler ise geride kaldı.
Güneş, rüzgar, batarya ve hidrojen üreten fabrikalara yapılan küresel yatırım 2024’te yüzde 21 düşerek 102 milyar dolara geriledi. Bu düşüş büyük ölçüde güneş paneli üretimindeki yatırımın azalmasından kaynaklandı.
Batarya fabrikası yatırımları neredeyse iki katına çıkarak 74 milyar dolarına ulaştı. Bu şebekelerde, elektrikli araçlarda ve veri merkezlerinde artan depolama talebine işaret etti.
Rapora göre, gelişmiş ve büyük ekonomiler enerji dönüşümlerini finanse etmek için yerel finansal kaynaklara erişebilirken, düşük gelirli ülkeler gelişmemiş finansal piyasalar, sınırlı mali kapasite, yüksek sermaye maliyetleri ve borç kırılganlıkları gibi nedenlerle dış desteğe bağımlı durumda. Küresel olarak, 2023’te toplam yatırımın neredeyse yarısı borç yoluyla sağlandı ve bunun çoğu piyasa faizleriyle gerçekleşti. Kalan kısım ise öz kaynak yatırımlarından oluştu. Hibe oranı yüzde 1’in altında kaldı.
IRENA Genel Direktörü Francesco La Camera, rapora ilişkin değerlendirmesinde şunları kaydetti:
“Enerji dönüşümüne yapılan yatırımlar artmaya devam ediyor, ancak 2030’a kadar yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma küresel hedefine ulaşmak için gereken hızda değil. Yenilenebilir enerjiye fon akışı yükseliyor, ancak hala en gelişmiş ekonomilerde yoğunlaşıyor. Ülkeler COP30’da ‘Bakü’den Belem’e 1,3 trilyon Yol Haritası’nı ilerletmek için bir araya gelirken, geçişi gerçekten kapsayıcı ve küresel hale getirmek için gelişmekte olan ve yükselen ekonomilere finansmanı ölçeklendirmek hayati önem taşıyor.”
La Camera, IRENA’nın uzun süredir, risk azaltıcı araçlar yoluyla özel yatırımı harekete geçirmek için kamu fonlarının daha akıllıca kullanılmasını savunduğunu belirterek, “Ancak kar odaklı sermayeye aşırı bağımlılık, gelişmekte olan ülkelerin geride kalmasına neden oluyor. Özel finansmanın akmadığı yerlerde kamu sektörü, daha güçlü çok taraflı ve ikili işbirliği ile artırılmış iklim finansmanın desteğiyle liderlik etmeli.” ifadelerini kullandı.