GazzeHamasDoğu TürkistanSon dakikaZulümTerme HaberTerme AjansenflasyonemeklilikTerörötvdövizakpchpmhp
DOLAR
42,6945
EURO
50,1592
ALTIN
5.898,49
BIST
11.311,31
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun
Az Bulutlu
14°C
Samsun
14°C
Az Bulutlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
14°C
Pazar Az Bulutlu
11°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
12°C
Salı Yağmurlu
8°C

Muallim-i Sânî: Farâbî

Muallim-i Sânî: Farâbî
REKLAM ALANI
14.12.2025 20:49
A+
A-

MUALLİM-İ SÂNÎ: FÂRÂBÎ

DOĞUMU: 258/~871 – FÂRÂB
VEFATI: 339/950 – DIMAŞK

Türkistan’ın Fârâb şehri yakınlarındaki Vesiç’te doğdu.

Buhara, Semerkant, Merv ve Belh gibi önemli ilim ve kültür merkezlerini ziyaret edip daha sonra Bağdat’a vardı.

İbnü’s-Serrâc’dan Arapça okudu ve kendisi de ona mantık okuttu.

Nestûrî bir Hristiyan olan mütercim ve şârih Ebû Bişr Mettâ b. Yûnus’tan mantık okudu.

Mantık ve felsefe alanında Harranlı Yuhannâ b. Haylân’dan çokça istifade etti.

Yirmi yıl kadar Bağdat’ta kaldı ve eserlerinin çoğunu burada kaleme aldı.

Aristo’dan sonra “Muallim-i Sânî” ünvanıyla anıldı. Mantık ve ilimler tasnifi alanındaki çalışmalarıyla kalıcı bir etki bıraktı.

Mantığı “tasavvurat” ve “tasdîkât” olmak üzere ikiye ayırdı. Kendisinden sonra yazılan bütün mantık kitaplarında buna bağlı kalındı.

Mûsikî alanında Yunanlılar’ın nazariyatını şerhettiği, eksik intikal eden nazariyat bilgilerini tamamladığı ve yer yer hatalarını düzelttiği el-Mûsîka’l-kebîr adlı hacimli eserini yazdı.

Felsefî sistemini bütün yönleriyle yansıtan el-Medînetü’l-fâżıla adlı temel eserini kaleme aldı.

Felsefeyi, varlık olarak varlığın bilgisi şeklinde; yani bütün kâinatı önümüze seren ve her şeyi kuşatan küllî bir ilim olarak tanımladı.

Ruhunu ve ahlâkını arındırma kaygısı taşımayan ve sadece teorik bilgilerle yetinen kimseyi “sahte filozof” diye tanımladı.

Sudûr teorisi ile bütün varlıkların Tanrı’nın varlığından ezelî ve zorunlu olarak ortaya çıktığını savundu.

Dinî terminolojide Cebrâil veya Rûhulkudüs adı verilen faal aklı, Tanrı ile ay altı âlemi arasında aracı olarak değerlendirdi.

Seksen yaşlarında Dımaşk’ta vefat eden Fârâbî, Bâbü’s-Sağîr mezarlığına defnedildi.

BAZI ESERLERİ

el-İbâne
es-Siyâsetü’l-Medeniyye
Îsâġūcî (el-Medhal)
Tahsîlü’s-Saʿâde
İhsâʾü’l-ʿUlûm
Fusûsü’l-Hikem

REKLAM ALANI
Yorumlar

Bir Cevap Yazın. Yorumlarınızı Önemsiyoruz! Görüşlerinizi bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Yazılarımız hakkında düşünceleriniz, katkılarınız ve sorularınız bizim için değerli. Yorum yaparken lütfen saygılı ve yapıcı bir dil kullanmaya özen gösterin. şiddet ve Argo, hakaret, ırkçı ifadeler ve ayrımcılık içeren yorumlara izin verilmez. Yorum yapmak için Web Sitemizde ya da Facebook hesabınızla kolayca giriş yapabilirsiniz. Unutmayın, burası birlikte konuşabileceğimiz temiz ve güvenli bir alan!

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.