

İslam, imanı temel alarak insanı şahsiyetiyle inşa eden bir dindir. İslam’ın hayatımıza getirdiği ilke ve değerler bir taraftan duygu, düşünce ve davranışlarımızı güzelleştirirken diğer taraftan da kişiliğimizin olgunlaşmasına katkı sunar. İlhamını imandan alarak dünya ve ahirete dair hususları anlamlandırma imkânına insan Müslüman şahsiyeti ile ulaşır. Müslüman şahsiyetin oluşumunda imandan sonra katkı sunan, kulu Rabbine yaklaştıran ibadetler ve güzel ahlaktır. İbadet, onun yaratılış gayesi; güzel ahlak ise ona şahsiyet kazandıran iyi davranışların tamamıdır. Allah Teâlâ’nın şu ayeti –içerdiği yüce muştuyla– İslam’ın izzet ve şerefini elde etmeye, değişmez sağlam bir şahsiyete sahip olmaya çalışmak için bizleri motive etmektedir: “Şüphesiz ‘Rabbimiz Allah’tır.’ deyip de sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: ‘Korkmayın, üzülmeyin, size dünyada iken vadedilen cennetle sevinin!’” (Fussilet, 41/30)
Bir Hadis: “Ölümü en çok hatırlayanları ve ölümden sonrası için en güzel şekilde hazırlananları. İşte onlar en akıllı olanlardır.” (İbn Mâce, Zühd, 31)