Milli Yol Partisi (MYP) Genel Başkanı Remzi Çayır, "Geleceğimizi de belirsizleştiren bir süreci yaşıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı ortak akılla hareket etme gereği duymuyor. Hükümet, herkesin hükümeti olmak yerine bir kesimin hükümeti, bir kesimin temsilcisi olmayı yeğliyor. Bunlar yanlış şeyler. Bu ülke temiz eller ve temiz siyaset sürecini başlatacaksa hükümet sahipleri önce kendilerinden ve kendi yakınlarından başlayıp çevreye doğru giderlerse faydalı olur ve herkes inanır." dedi.
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır vatandaş ile bir araya geldi. Yurttaşın sorunlarını dinleyen Remzi Çayır açıklamada bulundu.
Çayır şu ifadeleri kullandı:
VATANDAŞLAR ARASINDA UMUTSUZLUK HAKİM"Halkla buluşuyoruz halkla konuşuyoruz. İnsanlar gelecek adına umutsuzluk içindeler. Hiç kimse halkı bu hale getirmeye katkı sunmamalıydı. Millet, insanlara oy veriyor, onları iktidar yapıyor. İktidarlar çözüm yeri ve insanlara huzur, güvenlik ve refah anlamında katkı sağlama yerleri, sorumluluk alanları. Ülke geleceğini görememekte ve hükümet ne yazık ki pervasızca ve sorumsuzca davranmaktadır. Bütün kesimlerin hükümeti olmak gibi bir zorunluluk varken sadece kendi partilerinin hükümeti olmak gibi bir yanlışa düşmüşlerdir. Hukuku herkes için geçerli kılmak yerine kendilerini hukukun üstünde bizleri de hukukun altına koymak gibi bir yanılgıya düşmüşlerdir. Vatandaş son olup bitenlerden rahatsız. Gece yarısı baskınlarından rahatsızlar ve başlarına geleceklerden ötürü de büyük bir kaygı içindeler.Geleceğimizi de belirsizleştiren bir süreci yaşıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı ortak akılla hareket etme gereği duymuyor. Hükümet, herkesin hükümeti olmak yerine bir kesimin hükümeti bir kesimin temsilcisi olmayı yeğliyor. Bunlar yanlış şeyler. Bu ülke temiz eller ve temiz siyaset sürecini başlatacaksa Hükümet sahipleri önce kendilerinden ve kendi yakınlarında başlayıp çevreye doğru giderlerse faydalı olur ve herkes inanır. Ama siz tutar kendinizi unutur, çevrenizi unutur, partilinizi unutur başkalarını şu ve ya bu şekilde yargılamaya kalkarsanız, fişlerseniz, kendiniz bir şey yaparken başkalarını suçlamaya devam ederseniz sizin hiçbir yaptırımınız ve davranışınız sahici olmaz ve inandırıcı olmaz. Uyarıyorum! Gittiğiniz yol yol değil. Biran önce dönün ve herkesin hükümeti, herkesi kucaklayan bir anlayışa sahip olun. Sizi protesto edenlerin bu hakkının bir anayasal hak olduğunu aklınızdan çıkarmayın, size karşı gelenleri hainlikle suçlamayın bunlar ilkel haller.Türkiye’yi daraltıyorsunuz. Türkiye’yi içine doğru büzüştürdünüz. Yabancı sermaye bu kafayla nasıl gelsin? Bu vatan bizim. Sizin değil kusura bakmayın. Bu vatan hepimizin sizin tarlanız veya arsanız değil. Bu millet de sizin marabanız, çalışanınız, ameleniz değil. Siz bize hizmetle yükümlüsünüz. Siyaset bunun için var. Sokakta şiddete başvurmadan kendisini ifade eden, protesto hakkını kullanan, boykot hakkını kullanan herkesi destekliyorum. Bu bir haktır. Bunu yok sayamaz bunu hainlikle suçlayamazsınız. Bunlar yanlış şeyler.Dün senin yaptığın şey doğru aynı şeyi bir başkası yaparsa yanlış ikileminden sizin de Türkiye’nin de kurtulması lazım. Üçüncü bir yol var işte o yol Milli Yol’un da içerisinde bulunduğu milli güçlerin ve demokrat güçlerin birleşmesinden geçiyor. Artık yeter! Biz gelecek görmüyoruz diyenlere; gelecek var, aydınlık var, çözüm var üçüncü bir yol var. Umutsuz olmayın."
