Bingöl’de düzenlenen bir programda konuşan ünlü deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Yedisu Fay Hattı hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. “Deprem her gün, her hafta olmuyor, süresi dolunca oluyor. Yedisu Fayı’nın periyodu 250 yılda bir doluyor ve bugün için bu süresi tamamlanmış durumda” diyen Görür, bölgedeki deprem riskinin arttığına dikkat çekti.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu tarafından Bingöl Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Bingöl’ün Depremselliği ve Deprem Dirençli Bingöl” programına katılan Prof. Dr. Naci Görür, fay hatlarının gerilme ve stres birikimiyle zamanla büyük depremler ürettiğini ifade etti. Yedisu Fayı’nın 250 yılda bir kırıldığını belirten Görür, “Bu fayın periyodu bugün için dolmuş durumda ve enerjisi birikmiş durumda. Depremin zamanı ise bilinemez, ama kesinlikle yakın bir gelecekte bu fay hareket edebilir” şeklinde konuştu.
Görür, fay hatlarının zamanla stres biriktirdiğini ve levhalar arasında sürekli hareket olduğunu vurguladı. “Faylar stresle dolar. Bu stres her yıl bir-iki santimetre hareket ettikçe birikir ve büyük bir deprem üretir. Kuzey Anadolu Fayı ile Doğu Anadolu Fayı da bir gün bu şekilde büyük depremler üretecektir” diyen Görür, depremlerin engellenemeyeceğini belirtti.
Prof. Dr. Naci Görür, depremin ne zaman olacağına dair kesin bir tarih vermenin imkansız olduğunu, ancak önemli olanın Bingöl’ün deprem dirençli hale getirilmesi olduğunu vurguladı. Görür, “Yedisu Fayı’nın kırılmasının zamanını kimse bilemez ama bizim yapmamız gereken, Bingöl’ü depreme dayanıklı hale getirmek” ifadelerini kullandı.
1939 Erzincan depremine de değinen Görür, Kuzey Anadolu Fayı’nın doğu ucu olan Yedisu Fayı’nın en son 1784 yılında kırıldığını ve o zamandan beri biriken stresin bugüne kadar geldiğini söyledi. Görür, “Yedisu Fayı kırıldığında büyük bir enerji açığa çıkacak ve bu enerji çok büyük bir deprem üretebilir” diyerek Bingöl’deki risklere karşı alınacak önlemlerin önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, Bingöl halkını depreme karşı hazırlıklı olmaya çağırarak, bilimsel veriler ışığında bölgenin depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini belirtti.
[embedded content]
