İnsanın Rabbine karşı yapmış olduğu kulluk vazifelerinde, aile, arkadaş ve toplumsal ilişkilerde kendisinde bulunması gereken en önemli ahlaki prensiplerin başında ihlâs ve samimiyet gelmektedir.
İhlas ve samimiyet bütün iş ve amelleri güzelleştiren bir duygudur. Her işte sonucu güzelleştiren ihlâs ve samimiyet niyetlerinde en vazgeçilmez unsurudur. Niyet ve ihlâs bir bütünün iki yarısı gibi birbirini tamamlarlar.
İnsanoğlunun bütün vucut azalarından tezahür eden davranışların güzelliği kalp güzelliğine, bağlıdır. Yani kalbimizdeki niyetin samimiyetine bağlıdır. Gözün güzel bakması, güzel görmesi, aklın faydalı şeyleri düşünmesi, ve fayfalı ameller üretmesi, kulağın hakikati duyması ve duydukları ile istikamet bulunması, elin iyiyi güzeli inşa etmesi, ayakların hayır yollarında yürümesi, hepsi Allah Resûlü’nün “Vücutta öyle bir et parçası vardır ki, o iyi/düzgün olursa bütün vücut iyi/düzgün olur; o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.” (Buhârî, Îmân, 39) hadisi gereği kalbin iyi niyetine bağlıdır. Dil her halükarda konuşur, ama konuşanın niyeti doğruyu dile getirmek hakikati anlatmak değil de insanların sevgisini kazanmaksa, ayette de bildirildiği üzere kendisine dünyalık istediği her şey verilir. Ama ahirette nasibi kalmaz.
Allah Azze ve celle ayeti kerime de; “Kim yalnız dünya hayatını ve onun zinetini isterse, biz onlara yaptıklarının karşılığını orada tastamam ederiz. Orada onlar bir eksikliğe uğratılmazlar. – İşte onlar, kendileri için âhirette ateşten başka bir şey olmayan kimselerdir. (Dünyada) yaptıkları şeyler, orada boşa gitmiştir. Zaten bütün yapmakta oldukları da boş şeylerdir.” (Hud: 11/15-16)
Sevgili Peygamberimizde bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır. “Allah Teâlâ sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil, kalblerinize bakar.” (Müslim, Birr, 33; İbn Mâce, Zühd, 9; Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539)
Herşeyi gören, işiten bilen Yüce Rabbimiz Allah (c.c) nazarında iman ve ahlaktan yoksun, kalbi haset ve fesatlıklarla dolu, istkametten sapmış, Din-i Mübin-i İslam’ı gündeminden çıkarmış kimsenin boyuna, postuna, endamına, güç, kuvvetine karizma vb. fiziki özelliklerine bakmaz. Allah için bunların hiçbir önemi yoktur. Allah’ın değer verdiği şey, insanın gönlüne nakşettiği niyetidir.
Allah indinde kalbimizdeki niyetiniz, niyetinizdeki ihlas ve samimiyetiniz ölçüsünde karşılık bulacaksınız.