Gençlik küçüklüğünde dini (İslâmi) terbiye alamazsa, ileri dönemlerde alması zorlaşır. Ebeveyn lerinin dini yaşadığını görmezse dine ve emirlerine önem vermez. O halde anne ve babalar önce kendilerini eğitecekker.
Çocuklarının olumsuz yönlerini yermek veya hayıflanma yerine; “biz nerede hata yaptık, neyi eksik bıraktık?” diye kendilerini sorgulamalıdırlar.
Arabada Ön teker nereye giderse arka teker de oraya gidiyor! Çocuğumuz bizde neyi görmedi? Hangi olumsuz huyunuzu örnek aldı? Sorusunu sormak bir mümin için kaçınılmazdır.
Sevgili anne babalar!
Önce biz kendimize gelmeliyiz.
Önce biz iyi bir Müslüman olarak Kur’ani, islami bir hayat yaşamalıyız.
Önce biz ahlaklı erdemli bir Müslümanlık şekli ortaya kıymalıyız.
Önce biz Allah’a karşı sorumluluklarını yerine getiren dini yaşam şekillerini, kural ve kaidelerini yaşayan takvalı bir mümin örneği ortaya koymalıyız.
Yüce Allah Mekke müşriklerine, inkâr ederek hem kendilerini hem de ailelerini hüsrana uğrattıklarını haber vermiş ve şöyle buyurmuş:
“De ki: “Şüphesiz hüsrana uğrayanlar, kıyamet gününde kendilerini ve ailelerini hüsrana sokanlardır. İyi bilin ki bu, apaçık hüsranın ta kendisidir.” (Zümer, 39/15)
Müslümanlar olarak bu ayetten hissemizi alıp, düşünmeliyiz. Biz kendimizi düzeltmezsek ailemizi nasıl düzelteceğiz. Biz yanlışa meyilli olursak ailemiz de o yanlış yola meyleder. O halde biz etrafımızı özellikle evlatlarımızı yermeden önce kendimizi yerelim ve düzeltelim. Hasılı onlar bize bakarak düzeleceklerdir.