Rize Müftü Yusuf Karali Dini Yüksek İhtisas Merkezinde mezuniyet heyecanı

Diyanet İşleri Başkanlığınca kişisel gelişim ve mesleki kimliğin oluşumuna etki eden, mesleğin gerektirdiği bilgi ve becerileri ilgilendiren hususlar göz önünde bulundurularak, ağırlıklı olarak Arapça ve Temel İslam Bilimleri alanında yüksek ihtisas eğitim programları düzenleniyor.

Bu kapsamda Diyanet Akademisi Rize Müftü Yusuf Karali Dini Yüksek İhtisas Merkezinde 14. Dönem Yüksek İhtisas Eğitimi’ne katılan kursiyerler, eğitimlerini tamamlayarak mezun oldular. Mezun olan 26 kursiyer için mezuniyet töreni düzenlendi.

İhtisas Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen törene Diyanet işeri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyeleri Prof. Dr. İhsan Çapcıoğlu ve Dr. Medet Coşkun, Diyanet işleri Başkanlığı Başkanlık Müşaviri Mehmet Bilgin, Rize İl Müftüsü Naci Çakmakçı, Rize İl Jandarma Komutanı Albay Ali Güngör, Rize Kur’an Eğitim Merkezi Müdürü Abdullah Köseoğlu, İl Müftü Yardımcısı Mahmut Ali Atik, ilçe müftüleri, siyasiler ve çok sayıda davetli katıldı.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Rize Müftü Yusuf Karali Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdürü Dr. Seyit Badır’ın açış konuşması ile devam etti. 

Dr. Seyit Badır, “Bugün burada mezun olan kardeşlerimiz yalnızca bir eğitim sürecini tamamlamış değiller; aynı zamanda bir sorumluluğun eşiğine gelmiş bulunmaktalar. Onlar artık din hizmetleri alanında, özellikle vaizlik görevinde toplumumuza rehberlik edecek, kalplere hitap edecek, zihinleri inşa edecek birer ilim ve irfan elçisi olacaklardır.” dedi. Daha sonra İhtisas Merkezinin yapılması ve bugünlere gelmesinde emeği geçenlere teşekkür edip, “Unutmayınız: Din hizmeti bilgiyle yapılır; ama hikmetle anlam kazanır. Hitabetle ses verir; ama ahlâkla karşılık bulur. Sözünüzü süsleyen ilim olsun, gönlünüzü taşıyan ise ihlastır.” dedi.

Program mezun olanlar adına dönem birincisi Ebubekir Alpaslan’ın teşekkür konuşması ile devam etti.

Alpaslan, “İslam dini bir ilim medeniyetidir. Mensuplarına ilk olarak oku emriyle hitap eden, ya öğrenen ya da öğreten olmayı veya bu iki gruba destekçi olmayı emredip, dördüncü grupta olmayı bir felaket olarak gören İslam medeniyeti kadar ilme değer veren, ne başka bir din ne de başka bir medeniyeti tarif etmek mümkün değildir. Diyanet İşleri Başkanlığımız da bu ilim davasını üstlenmiş, ilk olarak 1976 yılında İstanbul Haseki Eğitim Merkezini kurmuş, sonrasında devam eden bu zincirin halkaları on üç’e ulaşmıştır. Bu Dini Yüksek İhtisas merkezleri sadece klasik döneme ait eserlerin talim ve tedrisinin yapıldığı yerler olmayıp, aynı zamanda modern dönemde kaleme alınan eserlerin de okunduğu, düşünce yapılarının tartışıldığı eğitim kurumlarıdır.  Bugün bu kurumlarımız İslam ümmetinin ve diğer toplumların sorunlarını önüne koyarak, günün şartlarına uygun ancak İslam’ın temel ilkelerini barındıran ehli sünnet çizgisinden taviz vermeksizin çözüm üreten ve ümmete hizmet amacı güden ilim ehli insanlar yetiştirmektedir.” diye konuştu.

Programda konuşan Diyanet işleri Başkanlığı Başkanlık Müşaviri Mehmet Bilgin, “Mezun olan kursiyer kardeşlerime şunu söylemek istiyorum! Sakın yapmış olduğunuz işi basit görmeyin, çok önemli bir görevi üstleniyorsunuz. Bundan sonra insanlara duruşunuzla, vakarınızla, hal ve hareketlerinizle örnek olacaksınız.” dedi.

Sonrasında Diyanet işeri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. İhsan Çapcıoğlu, “Din hizmeti gönüllülük işi, bizler din görevlisi değil din gönüllüsüyüz. Bizler geçmiş dönemin ilmini kuşanarak, bu çağın bilgisini üretmek durumundayız ve yürüttüğümüz hizmetin toplumdaki karşılığını ölçmemiz lazımdır. Bugün mesele bilgi değil, bilginin ne işe yaradığını bilmek, o bilgiyi insana nasıl sunacağımızı bilmek, ve en önemlisi bunun doğru yöntemini bilmektir.” değerlendirmesinde bulundu.

Prof. Çapcıoğlu, “Zor ve yorucu bir eğitimi tamamlayan ve mezuniyetlerini gerçekleştirdiğimiz bu kardeşlerimizin bu zor ve yorucu eğitimi bitirmeleri ve başarmaları neticesinde her birini ayrı ayrı tebrik ediyorum ve halen bu eğitime devam eden kardeşlerime ise Rabbimden kolaylıklar ve başarılar diliyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Rize milletvekillerinin programa göndermiş oldukları tebrik mesajlarının okunmasının ardından, merkezimizde Aşere Takrib eğitimi gören kursiyerlerin hazırlamış olduğu Türk Tasavvuf Musikisi dinletisi gerçekleştirildi.

Program mezun 26 kursiyere belgeleri ve hediyeleri takdimi ve yapılan fotoğraf çekiminden sonra sona erdi.