

Sabah namazının vakti, tan yerinin ağarması demek olan ikinci fecrin doğmasından başlayarak güneşin doğmasına kadar devam eder. Buna göre imsak vakti, başka bir deyişle oruç yasaklarının başlama vakti, fecr-i sadıkın oluşması, yani tan yerinin ağarmasıdır. Kur’an-ı Kerim’de, “… Şafağın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın…” (Bakara, 2/187) buyrulmaktadır. İmsak ile birlikte sabah namazının vakti girdiğine göre bu vakitte sabah namazı kılınabilir. Bununla birlikte, konuyla ilgili bazı rivayetlere dayanan Hanefîler, biraz geciktirilerek (isfar vaktinde) kılınmasını daha uygun (müstehab) bulmuşlardır. (İbnü’l-Hümâm, Feth, 1/227) Nitekim Peygamber Efendimiz de bunu tavsiye etmiştir. (Tirmizî, Salât, 5) Sabah namazının vakti, güneşin doğmasına kadar devam eder.
Miladi Takvim ve Saatin Ülkemizde Kabulü (1925)