Ticaret Bakanı Ömer Bolat, son dönemde yoğunlaşan ticaret diplomasisi ve ülkeler arası ilişkilere ilişkin değerlendirmede bulundu.
ABD Başkanı Trump’ın ekonomi ve dış ticaret politikasında içe dönük program izleyeceğini vadettiğini anımsatan Bolat, Trump’ın başkanlık görevini devralır almaz yoğun şekilde ülkenin dış ticaret açığının yüksek olduğu Meksika, Kanada gibi komşu ülkeleri, Avrupa Birliği (AB) ve Çin gibi dünyanın büyük ekonomileri ile ticaret aktörlerine yönelik ilave gümrük vergisi artışları ilan ettiğini söyledi.
Bolat, ilave gümrük vergisi artışları karşısında Çin ve bazı ülkelerin “misilleme” açıklamaları yaptıklarını hatırlatarak, ABD’nin 2 Nisan’da genel anlamda gümrük vergisi artışı ilan etmesinin küresel piyasalarda düşüşler meydana getirdiğini anlattı.
Küresel emtia piyasalarında başta petrol olmak üzere ciddi düşüş meydana geldiğine dikkati çeken Bolat, şöyle konuştu:
“Çok hareketli bir dönem. Panik yapmayacağız, suhuletle hareket edeceğiz. Bu konularla ilgili yoğun çalışma temposu içindeyiz ve çalışma grubu oluşturduk. Diğer bakanlıklarımızdan da katılımcılar var. Bugün (11 Nisan) Ankara’da bu çalışma grubu önemli bir toplantı yapacak. Biz ABD’nin yeni dış ticaret politikası ve almakta olduğu ilave gümrük vergilerinin Türkiye’mizin dış ticaretine hem ABD ile ikili olarak hem de diğer pazarlarda çok taraflı olarak ürün, sektör ve toplam ticaret bazında ne gibi etkileri olabileceğine çalışıyoruz.” dedi.
Bolat, bu konuda gerekli aksiyonlarının hazır olduğunu dile getirerek, “ABD Ticaret Bakan Yardımcısı ile bakan yardımcıları düzeyinde temaslarımız oldu. ABD Ticaret Bakanı’na da bu konuda resmi bir mektup gönderiyorum ve müzakereler istiyoruz. Zaten ABD tarafı da bu yeni politikalarıyla ilgili olarak ‘Ülkelerle müzakereye açığız’ dedi.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin ABD ile dış ticaret hacmine dikkati çeken Bolat, şu değerlendirmede bulundu:
“Onların Türkiye’ye 15,5 milyar dolar, bizim ABD’ye 11 milyar dolar civarında doğrudan yatırımlarımız var. Turizm alanında 1,3 milyon Amerikalı turist Türkiye’ye geliyor. Birinci görevimiz, Türkiye-ABD ekonomik ilişkilerinin yara almadan bu yeni süreçte devam etmesi. İkinci görevimiz de bu süreçte Türkiye-ABD ekonomik ilişkilerini daha üst rakamlara çıkarmak. Ortalık toz duman içinde. Sabah farklı, akşam farklı gelişme olabiliyor. O yüzden teyakkuzda olmak, alarmda olmak ama panik yapmamak, hazırlıklı olmak, çalışma gruplarını sürekli olarak yeni değişen kararlara göre ürün, sektör bazındaki etkileri çalışarak etki analizlerini yapmak ve resmi görüşmelerde de iki tarafın faydasına olacak şekilde müzakereleri canlı tutmak ve sürdürmek, şu an bunları yapıyoruz.”
Bolat, Japonya’nın dünya ticareti ve ekonomisinde önde gelen ülkeler arasında olduğuna işaret ederek, EXPO 2025 Osaka’nın hazırlıklarının tamamlandığını, etkinliğin 13 Nisan’da başlayacağını bildirdi.
Burada Türkiye’yi temsil edeceklerini vurgulayan Bolat, “Türkiye’mizin milli günü biliyorsunuz, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mız ve bu anlamda kültür sanat, ticaret ve turizm etkinlikleri gerçekleştirilecek. Bir gün de Tokyo’da Japon hükümet yetkilileri, iş temsilcileri, işveren örgütleriyle görüşmelerimiz ve iş, yatırım forumu toplantılarımız olacak.” ifadelerini kullandı.
Bolat, Japonya’nın Türkiye açısından öneminin büyük olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Japonya’nın Türkiye’de ciddi büyük yatırımları var, 3 milyar dolar civarında. Çok daha fazlasının olmasını arzu ediyoruz. Geçen yıl itibarıyla 5,4 milyar dolar ticaret hacmimiz var. Biz bu ticaretin daha dengeli, her iki ülke için de verimli olması açısından Japon hükümeti ve ilgili bakanlıkla görüşmeler halindeyiz, müzakereler sürdürüyoruz. EXPO’nun ve Japonya’ya yapacağımız resmi programın inşallah iki ülke için ama özellikle de ülkemiz için yeni yatırım ve ticaret fırsatları oluşturması için mücadele ediyoruz.”
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) İstanbul’daki merkezinin faaliyetlerinin devam etmesi konusunda dün imzaladıkları mutabakat zaptına ilişkin de değerlendirmede bulunan Bolat, Türkiye’nin teşkilatın kurucu üyesi olduğunu anımsattı.
Bolat, özellikle son yıllarda OECD’nin sadece “zenginler kulübünün teşkilatı” olarak değil, aynı zamanda güney, doğu ve yeni kalkınmakta olan ülkelerin, yeni gelişen piyasa ülkelerinin de işbirliğini ve dayanışmasını artıran platform olması amacıyla OECD’nin hedefleri ve çalışma sistematiğinde güneye ve doğuya yönelik açılım başlattığını bildirdi.
Bakan Bolat, bunu olumlu karşıladıklarını belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla, Türkiye olarak OECD’nin İstanbul’da bir bölgesel merkezi olmasına talip olduklarını ve 2021’de kurulan bu merkezin çalışmalarına katkı sunduklarını anlattı.
OECD ile Ticaret Bakanlığı olarak imzaladıkları mutabakat zaptıyla işbirliği protokolünün üç yıl daha uzatıldığı bilgisini veren Bolat, “OECD’nin yeni dönemdeki bu anlayışı ve daha kapsayıcı çalışmalarının devamı için böyle bir katkı sunmaktan memnuniyet duyuyoruz. İşbirliği çalışmalarımızı artırıyoruz.” dedi.
