SOM, Çakır, Atmaca, Kemankeş ve üzerindeki sır perdesi halen kalkmayan Gezgin… Türkiye, farklı kabiliyetlerdeki seyir füzeleriyle ilgili çalışmalarına dolu dizgin devam ediyor. Son dönemlerde artan testler, bahsettiğimiz ürünlerle ilgili kritik gelişmelere de işaret ediyor.
Baykar’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı son Kemankeş testini Selçuk Bayraktar, ‘Yapay zeka tabanlı mini seyir füzesi’ notuyla paylaştı.
Elbette hem Kemankeş hem de saydığımız diğer füzelerin sahaya doğrudan etkileri olacak. Savunma Sanayii Uzmanı Ahmet Alemdar ile Türkiye’nin seyir füzesi yolcuğunu ve yakın gelecekteki muhtemel beklentileri konuştuk.
Konuya uzak olanlar için önce bu soruya kısa ve öz bir tanım yaparak anlatmaya başlıyor Alemdar… Seyir füzelerinin temelde alçak irtifalarda uçuşunu gerçekleştirip terminal aşamada hedefe istenilen açıdan dalış yaptığını söylüyor. Bu tarzları nedeniyle tespitlerinin ve önlenme ihtimallerinin güç olduğunun altını çiziyor.
Bu tür mühimmatların, hava aracından ayrıldıktan sonra hava savunma radarlarının tespitinden kaçınacak şekilde yer yüzeyine en yakın noktada uçuşunu gerçekleştirdiğini de ekliyor. “Bu füzeler kaçınma manevrası da yapabilir. Hatta, Ukrayna-Rusya Savaşında gördüğümüz gibi üzerine gelen önleyici hava savunma füzesini aldatmak için flare atabilir. Taşıdıkları çeşitli harp başlıkları ve uzun menzilli olmaları onları stratejik ve caydırıcı bir konuma taşıyor.” bilgisini paylaşıyor.
[ROKETSAN imzalı Çakır füzesi için de çalışmalar tüm hızla devam ediyor. Foto: AA]Ahmet Alemdar, ülkemizin uzun yıllardır yaptığı yatırımlar sonunda çeşitli menzil ve kabiliyetlerde seyir füzelerini hizmete aldığını ya da almak üzere olduğunu belirtiyor. Aslında bu tür sistemlerin üzerlerindeki gizlilik perdesinin de asla tam olarak kaldırılmadığını kaydediyor.
Eldeki kimi projelerden bahsederken önce Gezgin’e işaret ediyor ve “Gezgin gibi uzun menzilli bir seyir füzesi projesi büyük gizlilikle yürütülüyor. SOM, ATMACA, Çakır seyir füzesi gibi çözümler ise olgunlaşıyor ve envanter için de adımlar atılıyor.” diyor.
Bu noktada Baykar imzalı Kemankeş mini seyir füzesiyle ilgili ayrı bir parantez açıyor Alemdar ve şunları söylüyor:
“Türkiye mevcutta hava-yer olarak ifade ettiğimiz mühimmatlarda ciddi bir çeşitliliğe sahip. Yani istediğiniz hava aracından herhangi bir hedef tipine uygun mühimmat bulabileceğiniz bir ürün gamı var. Sektörün bu denli bir çeşitliliğe sahip olması sahada elimizi çok rahatlatıyor.
Bayraktar TB2 ve ANKA gibi platformlar oldukça gelişmiş teknolojiler. Başarılarında yine milli imkanlarla geliştirilen MAM mühimmat ailesi başroldeydi. Şimdi bunu daha ileri taşıyoruz. İnsansız hava araçlarımızı da üzerinden ateşleyeceğimiz mühimmatları da güncelledik. En yeni teknolojilerle donatılan bir seviyeye taşıdık.
Bayraktar TB3, KIZILELMA, AKINCI, ANKA 3 gibi yeni platformlara kavuştuk. Bu platformların da daha gelişmiş ve uzun menzilde hassas vuruş yapabilen mühimmatlara ihtiyaçları var.
Kemankeş seyir füzeleri bu ihtiyaçtan yol acıkılarak geliştirildi. Örneğin TB2 veya AKINCI SİHA düşman hava savunmasının etkili olduğu bir bölgeye girmeden 100 km’nin üzerinde mesafeden hedefine angaje olabilecek.
Seyir füzesi, üzerindeki karıştırmaya dayanıklı yapısı, otonom hareket kabiliyetleri ve yapay zeka ile sürü bir şekilde hasım hedefleri etkisiz hale getirebilecek. Bunu yaparken yüksek maliyetli ve boyuttaki seyir füzelerinden ayrışacak. Küçük olması taşıdığı patlayıcı ve menzil üzerinde kısıtlayıcı görünse dahi hedef tipi zaten büyük korunaklı ve çok uzak noktalar olmayacak. Ki öyle hedefler için elimizde SOM, Çakır gibi çeşitli seyir füzelerimiz bulunuyor.”
[Türk mühendislerce geliştirilen KEMANKEŞ, sahada önemli roller üstlenecek.]Aslında Kemankeş seyir füzesi üzerine gerçekten de daha fazla konuşulmayı hak eden bir ürün. Ahmet Alemdar, tek bir üründen ziyade ‘füze ailesi’ olarak ele alınmasının daha doğru olacağı görüşünde.
Şimdilik iki farklı versiyon var. Kemankeş-1 havadan atılırken, Kemankeş-2 karadaki araçtan ateşlenebiliyor.
Havadan atılan Kemankeş 1 zırh koruması daha düşük ve yakın diyebileceğimiz menzildeki hedeflere karşı etkin bir çözüm olarak geliştirildi. Hafif olması sebebiyle daha fazla sayıda hava aracına yüklenebiliyor.
Ahmet Alemdar, sonuç olarak birden fazla hedefe aynı anda sürü bir şekilde de angajmanın mümkün olduğunu sözlerine ekliyor. “Örneğin AKINCI TİHA aynı anda 10’dan fazla sayıda Kemankeş-1 füzesiyle görev yapabiliyor. Düşman hedeflerine birden fazla füzeyi yönlendirerek sürü şekilde de taarruz yapabiliyor. Tüm bu süreçleri maliyet etkin şekilde yapabiliyor.” ifadesini kullanıyor.
[Kemankeş’in test, sistem doğrulama ve geliştirme faaliyetleri tüm hızıyla devam ediyor.]Ahmet Alemdar, ailenin diğer üyesi Kemankeş-2’nin ise karadan fırlatılan ve yine jet motorlu bir seyir füzesi olduğunu belirtiyor. Karadaki araçtan atılabilen füzenin alçak irtifada uçuşunu yaparak cephenin derinliklerindeki stratejik düşman hedeflerine vurabildiğini anlatıyor.
Kara tabanlı lançer yerine bir araç üzerinden atılması dikkat çekici. Bu sayede çok hızlı bir şekilde istenen konumdan ateşlenme imkanı doğuyor.
Önümüzdeki süreçte Kemankeş ailesinin özellikle deniz platformlarından kullanılmasına dair yaklaşımlar görebileceğimize dikkat çekerek sözlerini tamamlıyor Alemdar.
