Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 2022’nin son çeyreğinde kurulan ve Türkiye’nin bu alandaki üçüncü enstitüsü olan Erzincan’daki merkezde, depremle ilgili ölçümlerin değerlendirilmesi ve bu alanda teknolojilerin geliştirilmesi için bilimsel çalışmalar yapılıyor.
Uluslararası alanda tecrübeye sahip akademik kadroyu bünyesine alan enstitü, bu yılın şubat ayında ilk sismik ölçümünü gerçekleştirdi.
Bölgede uzun yıllardır büyük sismik aktivitesi bulunmayan Kuzey Anadolu ile Doğu Anadolu faylarının kesiştiği Yedisu bölgesinde incelemelerini artıran enstitü, yıkıcı depremlerin bırakacağı hasarlara karşı ölçümleri değerlendiriyor.
EBYÜ Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, bölgede kurulan mobil sismograflar aracılığıyla sismik veriler almaya başladıklarını söyledi.
Enstitünün yapacağı bilimsel çalışmalarla ülkeye katkı sunacağını ifade eden Levent, şöyle konuştu:
“Deprem kuşağında olan Anadolu’nun birçok ilinin, başta Erzincan olmak üzere depreme hassasiyet göstermesi gerekiyor. Bu nedenle yediden yetmişe herkesin deprem konusunda bilinçlendirilmesi gerektiği kanısındayım. Bu konuya Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi ve enstitü olarak daha fazla önem veriyoruz. Deprem Teknolojileri Enstitüsünün kurulmasında emeği geçen başta YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’a ve açılması için kararnameyi imzalayan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederim.”
EBYÜ Deprem Teknolojileri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şevket Özden ise deprem bölgesinde bulunduklarını söyledi.
Erzincan’ın 1939 ve 1992 depremleriyle afetleri çok içselleştiren bir şehir olduğunu anlatan Özden, şunları kaydetti:
“Enstitümüzün kuruluşu, esasında yaşadığımız coğrafyanın bir neticesi. Ben bazen konuşurken ‘Erzincan büyük depremlerin yurdu’ diye tanımlıyorum. Enstitümüz kurulduğundan kısa bir süre sonra Kahramanmaraş depremlerini yaşadık. O dönem çok sıkıntılı bir dönemdi. Biz bazı adımları 2025 yılı itibarıyla atabilir hale gedik. İlk sismik veri kaydımızı 15 Şubat 2025’te gerçekleştirdik. Bu kayıt, Yedisu fayının 15 Şubat’taki aletsel büyüklüğü 4,9 olan depremin kaydı. Bu kayıt Deprem Teknolojileri Enstitüsünün ilk kaydı ve bizler için çok önemli. Bunu tarihe bir not düşmek istedik.”
Özden, enstitü olarak çalışmalarına kapsamlı bir şekilde devam ettiklerini vurgulayarak, “Biz esasında enteresan bir coğrafyada oturuyoruz. Kuzey Anadolu Fayı ile Doğu Anadolu Fayı’nın kesiştiği bir bölgedeyiz. (Geçmişte) Sismik aktivitenin çok yüksek ve depremlerin çok yıkıcı olduğu bir bölgedeyiz. Dolayısıyla Deprem Teknolojileri Enstitüsü, bir şekilde depremin herhangi bir aşamasına ve herhangi bir noktasına çözüm üretmek amacıyla kurulmuş. Topladığımız verinin herkes tarafından paylaşılması çok önemli.” diye konuştu.
