

Usta, konuşmasının başında BDDK Başkanı Şahap Kavcıoğlu’na seslenerek Colendibank ve PayFix konularına açıklık getirilmesi çağrısında bulundu:
“Geçen yıl sorduğumuz soruların yanıtı hâlâ gelmedi. Colendibank’a lisans veriliyor; ortağı İngiltere Merkez Bankası tarafından kara para nedeniyle yasaklı hâle gelmiş bir kişi. İngiltere’de yasaklanan biri Türkiye’de bankanın ortağı oluyor.
Ayrıca, yasa dışı bahise aracılık ettiği iddiasıyla soruşturma süren PayFix, Pozitifbank’ı satın alıyor ve bu işleme BDDK izin veriyor. Bu sürecin hangi gerekçelerle onaylandığını kamuoyunun bilmeye hakkı var.”
Usta, eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Emrah Şener hakkındaki iddialara da değinerek, kurumların denetim mekanizmalarının etkinliğini sorguladı.
“BDDK’de tasarruf yerine lüks harcamalar var”
Kurumların mali disiplin konusundaki tutumunu örneklerle gündeme getiren Usta, tasarruf söylemlerinin uygulamada karşılık bulmadığını belirtti:
“Merkez Bankasının binasında BDDK’ye ayrılan alan boş dururken, kurum başka bir binada milyonlarca lira kira ödüyor. Bankalar Birliği üzerinden araç alımları yapılıyor. Vatandaştan tasarruf beklenirken kamu kurumları kendi içinde aynı hassasiyeti göstermiyor.”
“Enflasyon tahminleri güven kaybını artırıyor”
Usta, Bakan Mehmet Şimşek’in enflasyon hedeflerine ve programın güvenilirliğine ilişkin sorular yöneltti:
“2025 yılı için yüzde 15 hedef diyorsunuz ama gerçekleşme yüzde 32’ye yaklaşacak. 2026 hedefi 8,5’tan 16’ya çıktı. Bu kadar yüksek sapmalar varken vatandaş bu hedeflere nasıl güvenecek? Piyasalar 36, hane halkı 54 bekliyor. Bu fark, ekonomide güvenin zedelendiğini gösteriyor.”
“2001’de tek haneye inen enflasyon, bugün 21’de kalıyor”
Ekonomi yönetiminin dezenflasyon programını geçmiş örneklerle karşılaştıran Usta, 2001 sonrası uygulanan programla bugünkü tabloyu yan yana koydu:
“O dönemde 38’inci ayda enflasyon yüzde 8,9’a inmişti. Bugün aynı sürede yüzde 21’e kadar düşüyor. Milletin bu kadar uzun süre beklemeye tahammülü kalmadı.”
“Program çalışıyor ama vatandaş için değil”
Usta, gelir dağılımındaki bozulmaya dikkat çekerek, ekonomi politikalarının toplumun geniş kesimlerine yansımadığını ifade etti:
“Türkiye’de gelirin yarısını bir kişi, diğer yarısını dört kişi paylaşıyor. 24 milyon asgari ücretli ve emeklinin geliri açlık sınırının altında. Bu program çalışıyor deniyorsa, kimin için çalıştığına bakmak gerekir.”
“Tarımsal desteklerin payı hızla düşüyor”
Usta, bütçedeki tarımsal desteklemelerin son on yılda ciddi biçimde gerilediğini hatırlattı:
“2016’da milli gelire oranı yüzde 0,63 olan tarımsal destekler bugün yüzde 0,22’ye düşmüş durumda. Bütçe içindeki payı yüzde 2’den 0,9’a indi. Çiftçiye destek verilmiyor, Ziraat Bankasının kredi hacmiyle övünülüyor. Oysa bu, borçluluk göstergesidir.”
“237 milyar dolarlık faiz yükü ülkenin omzunda”
Usta, 2021 sonrasındaki borçlanma stratejilerinin Türkiye’ye büyük maliyet getirdiğini belirtti:
“Eylül 2021’de doğmuş faiz yükü 125 milyar dolardı. Bugün 230 milyar dolar. Dört yılda 237 milyar dolarlık ek yük oluştu. Bu, vatandaşın değil, yanlış tercihlerin bedelidir.”
“Kamu-özel işbirliği projeleri bütçede ciddi yük oluşturuyor”
Usta, kamu-özel işbirliği (KÖİ) projelerinde artan mali yükü de gündeme getirdi:
“2017–2025 arasında 28 milyar dolar, 2026–2028 döneminde 17 milyar dolar daha ödenmesi öngörülüyor. Toplam 43 milyar dolar. Bu rakamlar, bütçe esnekliğini ciddi biçimde kısıtlıyor.”
“Deprem gerekçesi artık mazeret olamaz”
Deprem harcamalarının bütçedeki payının düşmesine rağmen vergi artışlarının sürmesini ele alan Usta, “Deprem harcamaları 2023’te milli gelirin yüzde 3,5’iydi, şimdi 0,8’e geriledi. Buna rağmen deprem gerekçesiyle yeni vergi artışları sürüyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Programın en büyük eksiği: Güçlü bir çıpa”
Usta, konuşmasını ekonomi yönetimine yönelik yapıcı bir çağrıyla tamamladı:
“Bu programın en büyük eksiği güçlü bir çıpadır. Yapısal reformlar hayata geçirilmeden, bütçe disipline edilmeden, maliye politikası para politikasına destek vermeden kalıcı sonuç alınamaz. Üç ayaktan bir buçuğu eksik; bu haliyle programın ayağı yere basmıyor.”
“Gerçeği kabul etmek cesarettir”
Usta, Mehmet Şimşek’in rezerv verilerini şeffaf biçimde paylaşmasını olumlu buldu:
“Swap hariç rezervlerde eksi 60 milyar dolar gerçeğini siz de açıkça ifade ettiniz. Bu dürüst bir tutumdur. Ancak bu tabloyu düzeltmek için samimi reform iradesi gerekir. Türkiye’nin güven veren, istikrarlı bir ekonomi yönetimine ihtiyacı var.”
Habere ait etiket tanımlanmamış.