24 yaşındaki Jennifer Guilbeault, Manhattan Yüksek Mahkemesi’nde “ikinci derece ağırlaştırılmış taciz” suçunu kabul etti. Genç kadının ceza almamasında ise mağdurun affediciliği belirleyici oldu.
Saldırının mağduru olan Uber sürücüsü Shohel Mahmud, 31 Temmuz 2024’te Manhattan’da aracına aldığı Guilbeault’un kendisine sadece ten renginden dolayı saldırdığını öne sürdü. Mahmud, “Kahverengiyim diye yaptı,” ifadelerini kullanarak, kadının saldırı anında bunu açıkça dile getirdiğini söyledi.
Saldırı anı Mahmud’un araç içi kamerasına da yansıdı. Ancak savcılık, görüntülerde kadının bu sözleri söylediğinin net şekilde anlaşılamadığını bildirdi.
Ten rengini bahane ederek Müslüman sürücüye saldırdı.
ABD’de bir kadın, Müslüman sürücüye dua ettiği sırada biber gazı sıktı. pic.twitter.com/FPt46usoTG
— TRT HABER (@trthaber) October 31, 2024
Üç çocuk babası olan Mahmud, saldırgana ceza verilmesini istemediğini çünkü dini inançları gereği affetmenin daha doğru olduğunu belirtti.
Mahmud, “O neredeyse çocuğum yaşında. Kıyamet Günü’nde Allah’ın huzuruna çıkacağım, bu yüzden onu affettim. Ben affedersem, Allah da beni affeder,” dedi.
Savcılık, Guilbeault’un olaya dair pişmanlık duyduğunu, saldırı sonrası terapi ve önyargı karşıtı eğitimlere katıldığını belirtti. Kadının daha önce sabıkası olmadığı ve mağdurun da hapis cezasına karşı olması, ceza indirimi kararında etkili oldu.
Manhattan Yüksek Mahkemesi Hâkimi Laura Ward, tarafların anlaşmasını kabul etti. Mahkeme kararına göre Jennifer Guilbeault, bir yıl içinde 100 saatlik kamu hizmeti cezasını tamamlayacak ve terapi ile eğitim programlarına devam edecek.
Tüm yükümlülüklerini yerine getirmesi hâlinde, “ağırlaştırılmış taciz” suçunu geri çekip, suçu “ikinci derece taciz” olarak hafifletme hakkı tanınacak. Bu suç da ceza gerektirmeyen bir kabahat olarak değerlendiriliyor.
Guilbeault’un avukatı Michael Alber ise mahkeme sonrası basının sorularını yanıtsız bıraktı. Daha önce Alber, müvekkilinin saldırısının ırkçı saiklerle yapılmadığını savunmuştu.
Guilbeault, olay sonrası çalıştığı halkla ilişkiler ajansından da kovulmuştu.
