Cemaatle namaz, dünyevi ve uhrevi kazanımlarıyla Peygamberimizden ümmetine miras kalan en kuvvetli sünnetlerden birisidir. Allah Resûlü, geçerli bir mazereti olmayan her Müslüman’ın cemaate katılmasının önemini ve gereğini hep vurgulamıştır. Cemaatle namaz kılma hususunda en ufak bir gevşekliğe dahi müsamaha göstermemiştir. Saf düzeni, temizlik gibi cemaat adabına ilişkin konuları ashabına öğretmiştir. Cemaatle namaz pek çok hayrı barındırır içerisinde. Cemaatle namaz, bireyler arasında sevgi ve dayanışma sağlar. Bilenlerin bilmeyenleri eğitmesine, sosyal iletişimin her türünün en güzel şekilde yaşanmasına imkân sunar. Cemaatle namaz, gündelik hayatın meşgaleleri nedeniyle giderek yalnızlaşan insanın sosyalleşmesi için en güzel vesiledir. Müslümanların birbirlerinin sıkıntılarından ve sevinçlerinden haberdar olmaları bakımından da oldukça önemlidir. Unutulmamalıdır ki namaz için bir araya gelen cemaat, ortak his, ruh ve şuurun içtimai bir bedene büründüğü ulvi bir topluluktur.
Amasya Genelgesi (1919)
Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın vefatı (1780)